solicitor

English-Turkish Translation

  1. avukat
  2. Noun rica eden/dileyen/ yalvaran kimse, oy/para vb. toplamaya çalışan kimse
  3. Noun aracı.
  4. Noun (devlet dairesinde) hukuk müşaviri.
  5. Noun dava vekili.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

hand documents to one's solicitor
evraklarını avukata teslim etmek Verb
hand papers to one's solicitor
evraklarını avukata teslim etmek Verb
see one's solicitor
avukatına gitmek Verb
adverse solicitor
(Br) karşı tarafın avukatı
adverse solicitor
karşı tarafın avukatı
application a solicitor
avukat tayin etmek Verb
apply to a solicitor
(Br) bir avukata başvurmak Verb
apply to a solicitor
bir avukata başvurmak Verb
be admitted as solicitor
avukat olarak kabul edilmek Verb
be admitted as solicitor
(Br) avukat olarak kabul edilmek Verb
change of solicitor
avukat değişmesi
consult a solicitor
bir avukata danışmak Verb
crown solicitor
(Br) hazine avukatı
deed executed by a solicitor
avukatın akdettiği belge
duty solicitor
İngiltere'de gereksinimi olanları temsil etmek üzere hükümet tarafından atanan avukat
employ a solicitor
bir avukat tutmak Verb
employment of a solicitor
(Br) avukat tutma
experienced solicitor
deneyimli avukat
give instructions to a solicitor
(Br) bir avukata talimat vermek Verb
instruct a solicitor
(Br) bir avukata talimat vermek Verb
insurance solicitor
(Br) sigorta avukatı
official solicitor
(Br) hazine avukatı
official solicitor
hazine avukatı
panel solicitor
hastalığa karşı sigorta eden müessesenin avukatı
patent solicitor
patent avukatı
place a matter in the hands of a solicitor
bir davayı avukatın ellerine emanet etmek Verb
qualify as a solicitor
(Br) avukat olmak Verb
retain a solicitor
bir avukat tutmak Verb
to instruct a solicitor
bir avukata talimat vermek Verb
solicitor at law
avukat
solicitor at law
hukukçu
solicitor general
başsavcı yardımcısı. attorney general.
solicitor's account
(Br) davavekili hesabı
solicitor's bill
avukatlık vekâlet ücreti
solicitor's bill
(Br) avukatlık ücreti
solicitor's charges
avukatlık harçları Noun
solicitor's charges
(Br) avukatlık harçları Noun
solicitor's clerk
avukat yardımcısı
solicitor's clerk
avukat kâtibi
solicitor's costs
(Br) avukat vekâlet ücreti
solicitor's costs
avukatlık giderleri Noun
solicitor's letter of undertaking
bir avukatın davayı üstlendiğine dair mektubu
solicitor's lien
ücretinin ödenmesine kadar müvekkilinin belgelerini iade etmeme hakkı
solicitor's lien
bir avukatın
solicitor's practice
avukatlık stajı
scale of solicitor's charges
avukatlık ücretleri Noun
English-Turkish phrases from Zargan's own database