spell

  1. Verb hecelemek, yazılışını harf harf söylemek.
  2. Verb (hece/sözcük) oluşturmak.
    C A T spells cat.
  3. Verb söylemek.
  4. Verb belirtmek, ifade etmek, anlamına gelmek, demek olmak.
    This delay spells disaster for us: Bu gecikme
    bizim için felaket demektir.
  5. Verb nöbetini/görevini devralmak, serbest bırakmak.
  6. Verb (a) dinlenme/paydos vermek, (b) dinlenmeye geçmek, paydos etmek.
  7. Noun büyü, afsun, sihir.
    cast a spell on: büyülemek, teshir etmek, kuvvetle etkilemek.
  8. Noun büyüle(n)me, kuvvetli etki altında kalma, kuvvetle etkileme.
  9. Noun nöbet, nöbet vakti, iş nöbeti.
  10. Noun hastalık nöbeti, kriz.
  11. Noun süre, zaman, müddet.
  12. Noun (hava) dalga.
    a hot/cold spell: sıcak/soğuk (hava) dalgası.
sıtma nazarlığı: sıtmayı önlediği veya tedavi ettiğine inanılan nazarlık/tılsım/büyü.
büyüyü bozmak Verb
breathing space ile ayni anlama gelir. dinlenme veya düşünme fırsatı/olanağı/zamanı, rahat nefes alabilme olanağı.
soğuk dalgası Noun
büyülenmek Verb
birinin çekiciliğine kapılmak Verb
yağmur dönemi
kısa bir süre dinlenmek Verb
(ihracat) düşme dönemi
tılsımlı
büyülenmiş Adjective
yanlış yorumlamak Verb
anlamını saptırmak Verb
harfleri ters yazmak Verb
yazım denetimi Information Technology
muhalefette kısa süre
depresyon krizi
güzel havanının hüküm sürdüğü dönem
(a) güçlükle/heceleyerek okumak/sökmek, (b)
k.d. ayrıntılarıyla/bir bir söylemek, iyice/etraflıca
izah etmek, açıklamak, (c) kısaltmadan/tam olarak yazmak.
ölüm hükmü vermek Verb
birinin büyüsü altında kalmak Verb
teshir etmek Verb
birini büyülemek Verb
birine büyü yapmak Verb
birini büyülemek Verb
ilkbaharda soğuk dalgası Noun