spider

English-Turkish Translation

  1. Noun, Zoology örümcek
  2. Noun, Food-Kitchen kevgir
  3. Noun, Zoology örümcek
    (Araneae).
  4. Noun ayaklı dökme demir tava.
  5. Noun sacayağı.
  6. Noun tırmık, üç ayaklı sehpa, çark/kasnak kolları vb. gibi çıkıntıları olan şey.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

crab spider
yengeç-örümcek
(Thomisidae): yengeç gibi yan yan yürüyen örümcek. Noun
jumping spider
sıçrayan örümcek
(Salticidae): avına sezdirmeden yaklaşıp birden üzerine sıçrayan örümcek. Noun
money spider
uğurlu örümcek, üzerinde gezdiğini zengin edeceğine inanılan örümcek.
redback spider
kırmızısırtlı karadul (Kaynak: Evrim Çalışkanları) Noun, Biology
scorpion spider
whip scorpion.
steering wheel spider
direksiyon simidi göbeği
trap-door spider
kapaklı örümcek
(Ctenizidae): üstü kapaklı boru şeklinde yuva yapan örümcek. Noun
water spider
su örümceği
(Argyoneta aquatica).
wolf spider
kurt örümcek
(Lycosidae). Avını ağa düşürmeden yakalayıp yiyen örümcek. Noun
spider crab
uzun ve ince bacaklı yengeç
(Libinia emarginata).
spider monkey
örümcek maymunu
(Ateles).
spider organization
örümcek örgüt (kurucusunun ya da sahibinin ortasında oturduğu tipik aile şirketi
spider phaeton
hafif payton.
spider web
örümcek ağı.
spider's web
örümcek ağı.
English-Turkish phrases from Zargan's own database