(uçak) havalanma, kalkış.
Noun
kalkış/hareket/başlangıç/sıçrama noktası.
Noun
kendi kendine yeterli hızlı kalkınmanın başlangıcı.
Noun
alay (etme), taklit, tehzil.
Noun
kalkış ağırlığı
Noun, Aviation
dikey kalkan ve inen uçak
yardımcı güç çıkışı
Noun, Transport
yardımcı kuvvet prizi
Noun, Transport
kuyruk mili
Noun, Transport
(a) alıp götürmek, (b) öldürmek, (c) indirmek, (d) (elbise) çıkarmak, (e)
k.d. taklidini yapmak,
(f) (uçak) kalkmak, havalanmak, uçmak.
(a) çıkarmak.
to take off one's clothes: soyunmak. (b) görevden almak.
He was taken off the night shift.
take oneself off: çekilmek, savuşmak. (c) çıkarmak, düşmek, indirmek, tenzil etmek.
take ten percent off the price: fiyattan %10 indirmek. (d) ölümüne sebep olmak, (e)
k.d. taklit/alay etmek, alaya almak, hicvetmek.
He was taking you off: Seninle alay ediyordu. (f) (uçak) havalanmak, uçmak, (g)
ABD- k.d. kalkmak, gitmek.
take yourself off! Git başımdan! Defol!
I'll take tomorrow off: Yarın çalışmayacağım. (h) kaçırmak. (i) kopya etmek, kopyasını çıkarmak.
take someone's attention off something: birinin dikkatini bir şeyden çelmek.
kalkış için beklemek
Verb