take-off

  1. Noun (uçak) havalanma, kalkış.
  2. Noun kalkış/hareket/başlangıç/sıçrama noktası.
  3. Noun kendi kendine yeterli hızlı kalkınmanın başlangıcı.
  4. Noun alay (etme), taklit, tehzil.
dikey kalkış
(uçak) hatalı kalkış
(uçak) havalanma, kalkış. Noun
kalkış/hareket/başlangıç/sıçrama noktası. Noun
kendi kendine yeterli hızlı kalkınmanın başlangıcı. Noun
alay (etme), taklit, tehzil. Noun
kalk emri Noun, Military
kalkış ağırlığı Noun, Aviation
dikey kalkan uçak
dikey kalkan ve inen uçak
yardımla kalkış
katapult ile kalkış
yardımcı güç çıkışı Noun, Transport
yardımcı kuvvet prizi Noun, Transport
kuyruk mili Noun, Transport
(a) alıp götürmek, (b) öldürmek, (c) indirmek, (d) (elbise) çıkarmak, (e)
k.d. taklidini yapmak,
(f) (uçak) kalkmak, havalanmak, uçmak.
(a) çıkarmak.
to take off one's clothes: soyunmak. (b) görevden almak.
He was taken off the
night shift.
take oneself off: çekilmek, savuşmak. (c) çıkarmak, düşmek, indirmek, tenzil etmek.
take ten percent off the price: fiyattan %10 indirmek. (d) ölümüne sebep olmak, (e)
k.d. taklit/alay etmek, alaya almak, hicvetmek.
He was taking you off: Seninle alay ediyordu. (f) (uçak) havalanmak, uçmak, (g)
ABD- k.d. kalkmak, gitmek.
take yourself off! Git başımdan! Defol!
I'll take tomorrow off: Yarın çalışmayacağım. (h) kaçırmak. (i) kopya etmek, kopyasını çıkarmak.
take someone's attention off something: birinin dikkatini bir şeyden çelmek.
kalkış için beklemek Verb