the short

English-Turkish Translation

  1. öz, hulâsa, meselenin ruhu.
    the long and the short of it: uzun sözün kısası, kısacası, elhasıl, velhasıl.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

in the long run
uzun vadede Adverb
in the long run
uzun dönemde Adverb
in the long term
uzun vadede Adverb
in the long term
uzun dönemde Adverb
in the short run
kısa vadede Adverb
in the short run
kısa dönemde Adverb
in the short term
kısa vadede Adverb
in the short term
kısa dönemde Adverb
in the short
run: kısa süre içinde.
the short end of the market
(Br) kısa vadeli senetlerin piyasa hissesi
be on the short list
balotaj listesinde olmak Verb
be put on the short list
balotaj listesine konulmak Verb
be put on the short list
balotaj liste sine konulmak Verb
draw the short straw
şanssız olmak Verb
draw the short straw
kısa çöpü çekmek Verb
get someone by the short and curlies
kavgada/münakaşada altetmek, alaşağı etmek, üstün gelmek, sıkışık duruma sokmak.
get someone by the short hairs
birisinin üzerinde tam kontrol sağlamak Verb
get/have someone by the short hairs
kavgada/münakaşada altetmek, alaşağı etmek, üstün gelmek, sıkışık duruma sokmak.
have one by the short hairs
birini köşeye sıkıştırmak Verb
have one by the short hairs
birini mecbur bırakmak Verb
have one by the short hairs
bir kişiyi müşkül durumda bırakmak Verb
have one by the short hairs
bir kişiyi köşeye sıkıştırmak Verb
have someone by the short hairs
tam formunda olmak Verb
in the short run
kısa vadede
the long and the short of
işin özü/özeti, hulâsası, aslı, esası.
the long and the short of it
kısacası, uzun sözün kısası.
The long and the short of it is that he was caught by the police at the
end: Kısacası sonunda polis yakasına yapıştı.
the long and the short of it is …
uzun lafın kısası, … Noun
the long and the short of it is that
sözün kısası
cut short the proceedings
muameleleri kısa kesmek Verb
fall short of the mark
amacına ulaşamamak Verb
short and to the point
kısa ve öz
short and to the point
veciz
short end of the market
kısa vadeli menkul kıymetler piyasası
short end of the market
kısa vadeli menkul değer piyasası
short end of the stick
hoşa gitmeyen muamele
English-Turkish phrases from Zargan's own database