polise bir yere geldiğini bildirmek
Verb
inzibati tedbir
Noun, Public Administration
kanun düzenini koruyan polis
cinayet işlerine bakan polis
(a) aşçı yamağı, (b) (bazen ceza olarak) mutfak işlerine atanan asker.
(Londra) büyükşehir polisi
belediye zabıtası
Noun, Public Administration
ayaklanmalarda görevli polis
bastırma/tedip harekâtı: ayaklanma, isyan, eşkiyalık gibi güven bozucu olayların askerî kuvvetle bastırılması.
(US) polis hizmet defteri
polis baskın arabası
Noun
polis helikopteri
Noun, Transport
emniyet müdürü
Noun, Public Administration
emniyet müdürlüğü
Noun, Public Administration
(a) polis köpeği, polise yardım için özel eğitilmiş köpek, (b) German shepherd.
polisin temin ettiği deliller
polisin görevini yerine getirmemesi
polis helikopteri
Noun, Transport
polise bilgi veren muhbir
polis motosikleti
Noun, Transport
polisin emirlerini dinlememek suçu
polisin emirlerini dinlememek suçu
Noun
güvenlik kuvveti, zabıta gücü/kuvveti.
totaliter devlet: hükümet politikasına aykırı her düşünce ve davranışı zabıta gücü ile bastıran devlet.
memleket dışına çıkarılma
belediye meclisi halk tarafından seçilmeyip hükümetçe atanan kasaba.
polis baskın arabası
Noun
(tutukları taşıyan) polis arabası/kamyonu.