yalancı pehlivan: kuvvetli/yiğit göründüğü halde aslında zayıf/korkak olan kimse.
Noun
(Çin/G.D. Asyada) kof düşman, kuvvetli görünen fakat aslında kof olan düşman.
çok tehlikeli işlere girişmek, kelleyi koltuğa almak.
dalgıç böcek larvası.
Noun
kaplan böcek
(Cicindelidae): başka böcekleri yiyen parlak renkli birkaç çeşit böcek.
tekir kedi, kaplan gibi tüyleri yollu yaban kedisi.
pars zambağı
(Lilium tigrinum): siyah benekli turuncu zambak.
Singapur ve Tayvan pazarları
Noun
çizgili sinek
(Aedes aegypti): sarı humma hastalığını taşıyan ince uzun vücutlu, dar kanatlı bir eklembacaklı türü.
benekli pervane
(Arctiidae).
küt ağızlıgiller
(Ambystomidae).
kaplanbalık
(Galeocerdo cuvier): sıcak denizlerde bulunan çok yırtıcı bir köpek balığı.
kaplan kuyruklu kelebek
(Papilio glaucus).
kaplan gözü: süs için kullanılan altın renginde demir oksitli kuartz.
Noun
eşya üzerine yapılan parlak kahverengi altın renginde sır.
Noun
kaplanı kuyruğundan yakalamak, çıkmaza saplanmak, kurtuluşu kurtulmamaktan daha tehlikeli bir durumla karşılaşmak.