alışverişini şehirde yapmak
Verb
bir şehri avucunun içiymiş gibi tanımak
Verb
bir şehri avucunun içi gibi bilmek
Verb
şehir hrii avucunun içiymiş gibi tanımak
Verb
Bremen Mızıkacıları
Proper Name, Language-Literature
Memleket neresi?
Sentence
bir kentin hızlı gelişimi
bir kentin çevresinde dolaşmak
Verb
(Br) Londra'ya gitmek
Verb
şirketlerin bulunduğu şehir
şirket kasabası : önemli hizmet ve gelir kaynağı olarak tek bir şirkete dayanan kasaba.
Noun
şehirde kapı kapı dolaşarak oy veya sipariş toplamak
Verb
bir ilçeye bağlı olmayan şehir
il merkezi, kontluk başkenti.
sığır kasabası: B ABD'de sığır yetiştiren ufak taşra kasabası.
Noun
içki yasağı uygulanan şehir.
Noun
kasabaya yerleşen ilk aile
bir şehirde karargâh kurmak
Verb
askeri birliklerin daimi olarak bulunduğu şehir
hayalkent: tamamen terkedilmiş şehir
Noun
Hansa = Hanse ile ayni anlama gelir. Loncalar Birliğine girmiş şehir.
bir kentin ileri gelenleri
Noun
şehrin üzerinde tur atmak
Verb
bir komünü bir başka komünle birleştirmek
Verb
bir şehrin belediyeleşmesi
şehir dışında yaşamak
Verb
pazar ili: içinde pazar kurulan şehir/kasaba
Noun
kendi kendini yöneten şehir
birdenbire/hızla gelişen kasaba.
şehri kargaşaya vermek
Verb
(turistler) şehre yayılmak
Verb
bütün şehri dolaşmak
Verb
(US) bir şehrin mahallesi
herkesin konuştuğu mesele
(a) trenlerin su aldığı ara istasyon, (b) küçük kasaba.
şoförle yolcu mahalli arasında duvarı olan limuzin
(Br) Londra'da keşide edilen çek
belediye encümeni üyesi
Noun, Public Administration
belediye meclisi üyesi
Noun, Public Administration
halk konağı
Noun, Public Administration
şehirdeki ev,
Brit. belediye dairesi.
belediye meclisi toplantısı
(kamu işlerini görüşmek için) seçmenler toplantısı.
(Br) şehir vergileri
Noun
(Kanada) belediye meclisi başkanı
şehir inşaat işleri müfettişi
şehir dedikodusu/havadisi, söylenti konusu.
It is the town of the town: Bütün şehrin ağzındadır,
bütün şehir ondan bahsediyor.
şehri bir uçtan diğer uca geçen yol
bir şehri sımsıkı kuşatmak
Verb
şamata yaparak şehir hriin altını üstüne getirmek
Verb
uydukent (kendisinden uzakta bulunan , ancak ekonomik hayatı bakımından daha önemli bir başka kente bağlı ufak kent
şehirden şehire dolaşmak
Verb
şehirden şehre gezmek
Verb