parmağında/parmağının ucunda oynatmak, her istediğini/dediğini yaptırmak.
She can twist her father round her little finger.
zorlamak, zora getirmek, mecbur etmek.
maharetle sokulup geçmek
Verb
birinin sözlerine yanlış anlam vermek
Verb
birini (küçük) parmağında oynatmak.
birini parmağında oynatmak
Verb
birini parmağının ucunda oynatmak
Verb
birini zorla kandırmak, mecbur etmek.
bir şeyi yapması için bir kişiye baskı uygulamak
Verb
birine manevi baskı yapmak
Verb
bir raporu tahrif etmek
Verb
bir hesabı tahrif etmek
Verb
aslanı ininden çıkarmak, uyuyan aslanı uyandırmak, hükümeti (özellikle İngiliz hükümetini/milletini)
kızdıracak harekette bulunmak.
(İngilizi sinirlendirmek için) damarına basmak.
bir parçanın anlamını bozmak
Verb
bir parçaya ters anlam vermek
Verb
gerçekleri çarpıtmak
Verb
bileğini burkmak
Verb, Medicine
hüner, ustalık, maharet, beceri.