Ingilizce-Türkçe Çeviri

  1. şafak, tan, fecir, seher, gün ağarması /doğması, şafak sökmesi.
    at dawn: şafakta.
    from dawn
    to dask: bütün gün, sabahtan akşama kadar.
    I get up every morning at dawn.
  2. başlangıç, doğuş, tulû, zuhur, ilk görünüş.
    The dawn of civilization/of hope. Before the dawn of history.
  3. (birdenbire) farkına varma/anlama/kavrama.
  4. şafak sökmek, tan yeri ağarmak, gün ağarmak, seher/sabah olmak.
    The morning dawned fresh and clear
    after the storm at night.
  5. belirmek, belirmeye/aydınlanmaya başlamak, (fikir/his vb.) doğmak, açıklığa/gün ışığına kavuşmak.
    An
    idea dawned upon him: (Birden) kafasında bir fikir doğdu/belirdi.
    The truth dawned upon him: Gerçeği görmeye başladı.
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim

Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler

at the crack of dawn
şafak sökerken.
be short at dawn
başı ciddi belada olmak Fiil
before dawn
sabaha doğru İsim
false dawn
yalancı/geçici tan, fecri kâzip, tan yerinde gün doğmadan belirip sonra kaybolan aydınlık. İsim
just before dawn
sabaha doğru İsim
The Twilight Saga: Breaking Dawn
Alacakaranlık Efsanesi: Şafak Vakti İsim, Sinema
dawn breeze
tanyeli
dawn of a new era
yeni bir çağın doğuşu
dawn on
anla(şıl)mak, sez(il)mek, içine doğmak, (nihayet/yavaş yavaş) anımsamak/hatırlamak.
It suddenly dawned
on him that no one would know: Hiç kimsenin haberi olmayacağı fikri birdenbire içine doğdu.
At length it dawned on me that … : Sonunda anladım (kafama dank dedi) ki … .
It dawned on me where I'd seen him before: Onu daha önce nerede gördüğümü nihayet hatırladım.
dawn raid
borsa işlemlerinin başlamasıyla birlikte
dawn raid
sabah baskını
dawn raid
bir şirketin hisse senetlerinin önemli bir bölümünü ele geçirme girişimi
dawn raid
şafak baskını İsim
(truth) suddenly to dawn on sb
şafak atmak Fiil
Ice Age: Dawn of the Dinosaurs
Buz Devri: Dinozorların Şafağı İsim, Sinema
Ice Age: Dawn of the Dinosaurs
Buz Devri 3: Dinozorların Şafağı Özel Isim, Sinema
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.