1. Fiil büyü(t)mek.
  2. Fiil geliş(tir)mek, inkişaf et(tir)mek, serpilmek, boy atmak.
    Our friendship grew from common interests.
  3. Fiil genişle(t)mek, tevsi/tevessü etmek.
    The influence of this group has grown over last two decades.
  4. Fiil yetiş(tir)mek, bitmek, üre(t)mek.
    He grows corn. Weeds grow in gardens.
  5. Fiil (sakal vb.) bırakmak/uzatmak/salıvermek.
    to grow a beard. to grow hair.
  6. Fiil çoğal(t)mak, art(ır)mak.
    Our fears grew.
  7. Fiil ilerlemek.
  8. Fiil çıkmak, hasıl olmak, husule gelmek.
  9. Fiil olmak -laşmak, -lemek/-lamak, gittikçe … olmak.
    to grow old: ihtiyarlamak.
    She grew angry: Gittikçe öfkelendi.
  10. Fiil yetiştirmek, meydana getirmek, hasıl etmek.
çocuk büyüdükçe giysileri dar gelmek Fiil
mağrur olmak, yumurtadan çıkıp kabuğunu beğenmemek.
gecik(tir)mek, vaktinde harekete geçmemek, savsaklamak, ihmal etmek, âtıl davranmak, fırsatı kaçırmak.
atik davranmak, vakit kaybetmemek, zamanında harekete geçmek, çok faal olmak.
çok faaliyet göstermek Fiil
bırakmak Fiil
serpilmek Fiil
aşırı derecede keskin zekâlı olmak Fiil
büyümek Fiil
sakal bırakmak Fiil
bıyık bırakmak Fiil
birbirinden soğumak Fiil
araları soğumak Fiil
birbirinden uzaklaşmak Fiil
iki yabancı gibi olmak Fiil
aralarına mesafe girmek Fiil
(ebeveyninden, eşinden vb.) uzaklaşmak, ilgiyi kesmek.
I feel I don't know her any more; she's grown
right away from the family.
kabuklanmak Fiil
çok artmak Fiil
sağırlaşmak Fiil
başkalaşmak Fiil
vadesi gelmek Fiil
şişmanlamak Fiil
tüylenmek Fiil
(ticaret) durgunlaşmak Fiil
'den yetiştirmek Fiil
kaynağı olmak Fiil
'den gelmek Fiil
babası tutmak Fiil
irileşmek Fiil
gelişmek Fiil
sabırsızlanmak Fiil
önemli
daha akıllı
kazanmak Fiil
vs biri duruma gelmek Fiil
boy atmak Fiil
hacmi genişlemek Fiil
akıllanmak Fiil
samimileşmek Fiil
(a) büyüyüp … olmak, -laşmak.
He's grown into a fine young man.
to grow into a woman: büyüyüp)
kadın olmak. (b) olgunlaşmak, tecrübe kazanmak, (işe vb.) alışmak.
You need time to grow into a job.
tamgün istihdama geçmek Fiil
tam gün istihdama geçmek Fiil
moda olmak Fiil
gittikçe büyümek Fiil
tembelleşmek Fiil
eksilmek Fiil
modası geçmek Fiil
eskimek Fiil
kocamak Fiil
yaşlanmak Fiil
ihtiyarlamak Fiil
kartlaşmak Fiil
ilginç vs olmak Fiil
giderek daha çekici
biri üzerinde gittikçe artan nüfuz sahibi olmak Fiil
pek bol olmak, ağaçta bitmek.
(a) (etkisi) gittikçe artmak/büyümek/kökleşmek.
The habit grew on me. An uneasy feeling grew upon him.
(b) gittikçe yer etmek/sarmak/etkilemek, beğenilmek, hoşa gitmek.
This picture grows on/upon one: Bu resim gittikçe insanı sarıyor.
A village by the sea that grows on one.
büyümek Fiil
(a) büyüdükçe terketmek/vazgeçmek.
to grow out of a bad habit. (b) büyüyerek sığmamak.
My daughter
has grown out of all her old clothes.
He grew out of his shoes: (Büyüdüğü için) ayakkabıları küçük geliyor. (c) -den doğmak/neşet etmek/ilerigelmek/hasıl olmak/çıkmak.
Her sympathy grew out of understanding.
kötü alışkanlıkları bırakmak Fiil
ticari nedenlerden ileri gelmek Fiil
gözden düşmek Fiil
modası geçmek Fiil
modası geçmiş olmak Fiil
artık revaçta olmamak Fiil
üstüne yayılmak Fiil
örtmek Fiil
sararmak Fiil
sebepsiz kalmak Fiil
çabuk büyümek Fiil
yatırım alanlarını genişleterek büyümek Fiil
asileşmek Fiil
zenginleşmek Fiil
miktarı tehlikeli surette artmak Fiil
kabalaşmak Fiil
beyini sulanmak Fiil
küçükleşmek Fiil
(piyasa) istikrarlı olmak Fiil
istikrar kazanmak Fiil
palazlamak palazlanmak Fiil
kuvvetlenmek Fiil
güçlenmek Fiil
vücut dutan düşmek Fiil
eprimek Fiil
sıkılmak Fiil
bıkmak Fiil
yorulmak Fiil
(a) tamamıyla büyümek/gelişmek/olgunlaşmak.
grow up! Çocukluğu bırak! Olgunlaş! (b) doğmak, vücude
gelmek, ortaya çıkmak, neşet/zuhur etmek.
alışmak Fiil
alevlenmek Fiil
ısınmak Fiil
bir konu üzerinde yapılan tartışmada hiddete kapılmak Fiil
sönmek Fiil
sarartmak Fiil
! Allah feyzini daim etsin/gölgeni üstünden eksiltmesin.
ağaçlarda para yetişmez
para kazanmak kolay değildir anlamına deyim
her zaman rastlanır olmamak Fiil
(a) (ışık) sönükleşmek, (b) (hatıra) gittikçe silinmek/belirsizleşmek, (c) (bellek/hafıza) zayıflamak.
iğne ipliğe dönmek Fiil
büyümek, gelişmek, irileşmek.
make larger: büyütmek.