çocuk büyüdükçe giysileri dar gelmek
Fiil
mağrur olmak, yumurtadan çıkıp kabuğunu beğenmemek.
gecik(tir)mek, vaktinde harekete geçmemek, savsaklamak, ihmal etmek, âtıl davranmak, fırsatı kaçırmak.
atik davranmak, vakit kaybetmemek, zamanında harekete geçmek, çok faal olmak.
çok faaliyet göstermek
Fiil
aşırı derecede keskin zekâlı olmak
Fiil
birbirinden uzaklaşmak
Fiil
iki yabancı gibi olmak
Fiil
aralarına mesafe girmek
Fiil
(ebeveyninden, eşinden vb.) uzaklaşmak, ilgiyi kesmek.
I feel I don't know her any more; she's grown right away from the family.
(ticaret) durgunlaşmak
Fiil
vs biri duruma gelmek
Fiil
(a) büyüyüp … olmak, -laşmak.
He's grown into a fine young man. to grow into a woman: büyüyüp)
kadın olmak. (b) olgunlaşmak, tecrübe kazanmak, (işe vb.) alışmak.
You need time to grow into a job.
tamgün istihdama geçmek
Fiil
tam gün istihdama geçmek
Fiil
biri üzerinde gittikçe artan nüfuz sahibi olmak
Fiil
pek bol olmak, ağaçta bitmek.
(a) (etkisi) gittikçe artmak/büyümek/kökleşmek.
The habit grew on me. An uneasy feeling grew upon him. (b) gittikçe yer etmek/sarmak/etkilemek, beğenilmek, hoşa gitmek.
This picture grows on/upon one: Bu resim gittikçe insanı sarıyor.
A village by the sea that grows on one.
(a) büyüdükçe terketmek/vazgeçmek.
to grow out of a bad habit. (b) büyüyerek sığmamak.
My daughter has grown out of all her old clothes.
He grew out of his shoes: (Büyüdüğü için) ayakkabıları küçük geliyor. (c) -den doğmak/neşet etmek/ilerigelmek/hasıl olmak/çıkmak.
Her sympathy grew out of understanding.
kötü alışkanlıkları bırakmak
Fiil
ticari nedenlerden ileri gelmek
Fiil
artık revaçta olmamak
Fiil
yatırım alanlarını genişleterek büyümek
Fiil
miktarı tehlikeli surette artmak
Fiil
(piyasa) istikrarlı olmak
Fiil
palazlamak palazlanmak
Fiil
(a) tamamıyla büyümek/gelişmek/olgunlaşmak.
grow up! Çocukluğu bırak! Olgunlaş! (b) doğmak, vücude
gelmek, ortaya çıkmak, neşet/zuhur etmek.
bir konu üzerinde yapılan tartışmada hiddete kapılmak
Fiil
! Allah feyzini daim etsin/gölgeni üstünden eksiltmesin.
para kazanmak kolay değildir anlamına deyim
her zaman rastlanır olmamak
Fiil
(a) (ışık) sönükleşmek, (b) (hatıra) gittikçe silinmek/belirsizleşmek, (c) (bellek/hafıza) zayıflamak.
büyümek, gelişmek, irileşmek.
make larger: büyütmek.