Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
âma
Cozy
Turkish-English
Terms/Phrases
Turkish-English Translation
sightless
Turkish-English translations from Zargan's own database
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
Turkish-English Phrases
(mal) kullanılmış ama yepyeni
as new
... olduğunu anlıyorum, ama ...
I appreciate that ..., but ...
... olduğunu kabul ediyorum, ama ...
I appreciate that ..., but ...
..., ama hiç yoktan iyidir.
..., but it's a start.
…, ama başka da pek bir numarası yok.
…, but that's about it.
Sentence
…, ama başka pek bir özelliği yok.
…, but that's about it.
Sentence
ama
but
ama
still
ama
sightless
ama
only
ama
yet
ama
a blind man
âmâ
blind person
âmâ
blind man
âmâ
blind
âmâ
visionless
ama ABD'de uygulanmaktadır
hand-washing bond
âmâ alfabesi
string alphabet
Noun
ama artık sipariş vermeyen firmalar
dormant account
ama aynı derecede önemli
last but not least
ama bunlar her iki işi birden yapamazlar
socks and stocky
Noun
ama çalışmayan bir kişi
ghost worker
ama çoğunluğun ayakta izlediği konser
promenade concert
ama daha yüksek bir fiyat istemesi
teddy bear hug
ama değişik nedenlerden ötürü yatırım yapan
fan club
ama farklı çocuklardan gelen
collateral
ama hiç aç kalmamış kişi
limousine liberal
ama iki misli paraya bir bahis daha teklif eder
double or quits
ama kamarada tek kişi kalmak istemesi fiili
keep alone if possible
ama kazançları artmakta olan bir şirkete yatırım yapmak
to buy earnings
Verb
ama komünist doktrinlerinin çoğunu kabul eden kişi
fellow traveller
ama miktarı belirlenmemiş vadeli mevduat hesabı
time open accounts
ama ona bitişik olmayan
semi solus
ama temettü vermeyen tahvil
zero coupon bond
ama üst yönetimin altında olan orta kademe yöneticileri
marzipan set
Noun
ama yalnızca oyuncunun zihninde geçmesi düşünülmüş monolog
interior monologue
amatör olduğunu iddia eden ama dolaylı olarak para alan kişi
shameteur
arzu edilen ama olmayan bir şey
desideratum
az ama hızlı kâr etmek için ufak miktarlarda
scalping
Biraz komik olacak, ama ...
Mock me if you will, but ...
birini dostça ama şiddetle azarlamak
to talk to someone like a dutch uncle
Verb
büyük ama belirsiz bir sayı
umteen
büyük ama belirsiz bir sayı
umpteen
Çok isterdim ama ...
I'd love to, but ...
Çok üzgünüm ama ...
I hate to say this but ...
Farkındayım ama ...
I realize that, but ...
genç ama becerikli el
light- hand
gösterişli ama değersiz şey
tinsel
gösterişli ama değersiz şey
trumpery
güzel ama ahmak kadın
doll
güzel ama aptal kadın
bimbo
Noun
herşey olabilir ama … değil
anything but …
ilginç, ama inandırıcı olmayan bir hikâye
fairytale
Noun
ilginç, ama inandırıcı olmayan bir hikâye
fairy tale
Noun
ilk ve son olarak istenilmeyen ama gerekli şeyi yapmak
to get over with and done with
Verb
İstediğin kadar dalga geç ama ...
Mock me if you will, but ...
istenilmeyen ama gerekli olan bir şeyi son kez yapmak
to get over with
Verb
iyi niyetli ama başarısız iyiliksever kişi
do gooder
kaba saba ama efendi adam
rough diamond
kilitli ama bekçisi olmayan dükkân
lock up shop
kilitli ama bekçisi olmayan mağaza
lock up shop
küçük ama önemli ayrıntı
subtlety
Noun
kurulmuş ama çalışmayan
shell
Kusura bakmayın ama ben aynı fikirde değilim.
I beg to differ.
Kusura bakmayın ama,
With all due respect,
kuvvetli ama kafasının içi boş adam
lug
merakımı mazur görün ama ...
excuse me for wondering but
Olabilir, ama ...
Maybe so, but ...
önemsiz ama kendini beğenmiş kişi
squirt
sadece kurutulan ama ütülenmeyen çamaşırlar
roughdry clothes
Noun
sadece muhasebe defterinde var olan ama para olarak gerçekleşmemiş kâr
book of prime entry book profit
sayısı belirsiz ama büyük bir grup
passel
seçilmiş ama henüz görevi devralmamış başkan
president elect
sert ama kolayca kırılabilir
brittle
sinek küçük ama mide bulandırır
fly in the ointment
son ama aynı derecede önemli
last
son ama aynı derecede önemli
but not least
Söylemeye bile gerek yok ama ...
That goes without saying, but ...
suçlu ama akıl hastası kararı
verdict of guilty but insane
tatmin edici değil ama var olan seçeneklere tercih olunan
least- worst
vb konuları zekice ama yanlış yorumlayan kişi
casuist
Yanlış anlama ama ...
Don't take this the wrong way but ...
yasal ama ahlaki olmayan bir talep
pound of flesh
yerden güdülen ama hedefe yerçekimi ile düşen füze
ballistic missile
Turkish-English phrases from Zargan's own database
ama
Zıt ve aykırı hüküm ifâde eden ... bağlar; ancak, fakat, lâkin
ama
Körlük
ama
Hiçbir şeyin ... yokluk âlemi
ama
Kör
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.