defense

  1. Noun müdafaa
  2. Noun savunma, koru(n)ma, müdafaa, vikaye.
    The defense of one's country.
    self-defense: öz savunma,
    nefsini müdafaa.
    civil defense: sivil savunma.
    National defense: Millî Savunma.
    Department of defense
    ABD Savunma Bakanlığı.
    Ministry of defense: Savunma Bakanlığı.
    defense costs: savunma giderleri.
  3. Noun koruyucu, koruyan/himaye eden/muhafaza eden şey, korunak, tahkimat.
    anti-aircraft defense. costal-defense.
    Mountains are a defense against the wind.
  4. Noun doğrulayıcı/teyit edici, nutuk, delil vb..
  5. Noun, Law (a) (mahkemede) savunma, (isnat edilen suçu veya davacının iddiasını) reddetme, (b) davalı taraf: davalı
    ve avukatı.
    counsel for the defense: savunma avukatı.
    witness for the defense: davalı tanığı.
    to set up a defense: savunmayı/müdafaaname okumak.
    In his defense it may be said that … : Savunma mahiyetinde şu söylenebilir …
  6. Noun, Sports (a) savunma, müdafaa, (b) müdafi takım.
kendini savunmak için jüriye hitap etmek Verb
kendi savunmasını kendi yapmak Verb
savunma hattı Noun, Military
memleketin savunması için savaşmak Verb
birinin savunmasını yapmak Verb
savunma hakkını muhafaza etmek Verb
meşru müdafaa Noun, Criminal Law
nefsi müdafaa Noun, Law
öz savunma Noun, Law
kendini savunmak için bir sav ileri sürmek Verb
savunmadan vazgeçmek Verb
hava savunması
davalı lehine yemin ile teyit edilen beyan
hava savunması
hava savunması
yerel savunma vasıtaları bulmak Verb
uçaksavar savunması
güdümlü mermiye karşı savunma
savunmaya çıkmak Verb
(US) Milli Savunma Bakan Vekili
ceza davasını üstlenmek Verb
saldırı en iyi savunma biçimidir
savunma avukatı
savunmanın sözünü kesmek Verb
bir davayı savunmak Verb
savunma amacıyla
sivil savunma
sivil savunma. Noun
yakın savunma
sahil savunma
koordine hava savunması
savunma masrafları Noun
(US) Milli Savunma Bakanlığı
savunma avukatı Law
müdafaa
savunma kesimi
savunma aracı
(US) savunma
savunma yöntemi
hazırlıklı savunma
dava savunması yapmak Verb
Savunma Bakanlığı. Noun
: Savunma Bakanlığı.
savunma avukatı tayin etmek Verb
bir savunma avukatı seçmek Verb
savunmasını hazırlamak Verb
adalet ve nasafet kaidelerine göre davaya bakan mahkemelerce kabul edilen savunma
hakkaniyet ve nasafet mahkemelerinde yapılabilen savunma
nasafet ve hakkaniyet kurallarına göre caiz defi veya itiraz
nefis müdafaasında aşırı gitme
batan firma savunması Noun, Competition Law
ileri savunma
dava ile ilgisi olmayan savunma
Sivil Savunma Genel Müdürlüğü Proper Name, Organizations
iyi savunma
lehinde, koruyucu nitelikte.
He spoke in defense of the nation's foreign policy.
kendini savunmak için
meşru müdafaa halinde
kabul edilemeyecek savunma
savunma avukatı tayin etmek Verb
birinin savunmasına müdahil olarak katılmak Verb
nefis müdafaası
meşru müdafaa
meşru müdafaa
kanuni savunma
meşru müdafaa
müdafaa hattı
teke tek savunma: futbol, basketbol vb.'de her oyuncunun karşı takımdaki belirli bir oyuncuya karşı savunması
yöntemi. zone defense
savunma araçları Noun
müdafaa vasıtaları Noun
savunma vasıtaları Noun
esasa ilişkin savunma Noun, Law
askerî savunma.
savunma bakanlığı
Milli Savunma Bakanlığı Proper Name, Organizations
MSB Proper Name, Organizations
milli savunma
(Br) (US) milli savunma
taarruzi savunma
sözlü savunma Noun, Education-Training
davanın bir kısmına karşı yapılan savunma
davacının dava hakkını reddeden savunma
davanın mesmu olmadığı defi
şahsi savunma
il sivil savunma müdürü Noun, Public Administration
iyi bir savunmada bulunmak Verb
(senet) keşideye itiraz
savunmayı çürütmek Verb
savunmaya itibar etmemek Verb, Law
savunma da kalmak Verb
mürafaa hakkı
savunma hakkı Noun, Law
(US) Milli Savunma Bakanı
nefis müdafaası
savunmasını yapmak Verb
(duruşma) savunma düzenlemek Verb
asılsız savunma
savunma durumu
savunmanın özeti Noun, Law
veto etmek Verb
protesto etmek Verb
itiraz etmek Verb
reddetmek Verb
tez savunması Noun, Education-Training
meşru müdafaa
savunma silahı
savunmanın tanığı
savunma tanığı
müdafaaname Law
(futbol ve basketbolde) bölge savunması, her oyuncunun sahanın belirli bir kısmını savunması. man-to-man defense.
alan savunması Noun, Military
askeri ataşe Noun
davalı avukat
savunma avukatı Noun, Law
savunma sanayisi Noun, Trades-Professions
Savunma Sanayii Destekleme Fonu
Savunma Sanayi Destekleme Fonu Proper Name
müdafi
müdafaa tedbirleri Noun
savunma mekanizması Adjective, Psychology
müdafaa mekanizması Adjective, Psychology
ödemezlik def'i Noun, Law
davalı şahidi
savunma tanığı, savunmanın tanığı Noun, Law
hava savunma ikaz sistemi
Br savunma avukatı olarak mahkeme huzuruna çıkmak Verb
savunma avukatı tayini
savunmasını bir şeye dayamak Verb
sahil savunma gücü
müdafi Noun, Law
(US) savunma tahvilleri Noun
savunma yakalama radarı
savunma etkinlikleri Noun
düşmanlara karşı savunma
(US) savunma makamı
savunma bölgesi
silahlanma önergesi
avukat aracılığıyla savunma
savunma gizlilik derecesi
Savunma Muhabere Örgütü
Savunma Muhabere Sistemi
silahlanma sözleşmesi
silahlanma müteahhidi
silahlanma masrafları Noun
savunma avukatı
savunma konseyi
savunma bütçesindeki kesinti
(US) Savunma Bakanlığı
savunma ekonomisi
acil savunma durumu
savunma masrafları Noun
savunma fabrikası Noun
davaya karşı defi
derinliğine savunma
savunma bilgileri Noun
silahlanma sektöründe terhisler Noun
savunma hattı
silahlanma istikrazı
silahlanma istikraz tahvili
savunma sorunu
Savunma Bakanı
Savunma Bakanlığı
savunma emri
savunma paktı
savunma planı
silah fabrikası Noun
savunma amaçları Noun
(US) Savunma Bakanı
savunma harcaması
bakanlık ikmal dairesi stokları Noun
bir ülkeyi savunmayı amaçlayan sistemin denenmesi
savunma antlaşması
savunma tanığı
nefsini müdafaa
milli savunma sanayi Noun, Politics-Intl. Relations
milli savunma vergisi
davanın mesmu olmadığı defi
Br davacının dava hakkını reddeden savunma
il savunma sekreteri Noun, Public Administration
savunma avukatı tayini
HSBM Proper Name, Organizations
Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Proper Name, History
Ulusal Savunma Yetki Yasası Proper Name, Politics-Intl. Relations
Milli Savunma Yüksek Kurulu Proper Name, Politics-Intl. Relations
SSB Proper Name, Organizations