asker üniforması
Noun, Military
merasim üniforması, büyük üniforma.
Noun
eşit ve bir örnek vergilendirme
tekdüzen, tekbiçim, yeknesak, birbiçimli, mütecanis, değişmez şekilli, hep bir şekilde, benzer.
a uniform color. rows of uniform houses. a uniform nationwide building code.
Adjective
düzgün, muntazam, dümdüz.
a uniform surface.
Adjective
sabit, değişmez, bir kararda, aynı tarzda.
uniform kindness. uniform temperature.
Adjective
bağdaşık, çelişmez, aynı fikirde ve görüşte.
Adjective
üniforma, resmî elbise, asker elbisesi.
full uniform: büyük üniforma, merasim elbisesi.
military uniform: askerî üniforma. asker elbisesi.
naval uniform : bahriye üniforması/elbisesi.
out of uniform: üniformasız.
Noun
haberleşmede U harfini temsil eden sözcük.
Noun
tekdüzeleştirmek, birbiçimli yapmak, yeknesak/ mütecanis hale getirmek, düzgünleştirmek, birbirine benzetmek.
Transitive Verb
üniforma giydirmek.
uniformed: üniformalı, resmî elbiseli, üniforma giymiş.
Transitive Verb
üniforma
Noun, Textile Industry
tek düzen muhasebe
Noun, Accounting
bir örnek muhasebe sistemi (benzer örgütlerde eş muhasebe sistemi uygulaması
giyim ve kuşam
Noun, Military
tekdüze hesap sistemi yönetmeliği
her yıl aynı olan nakit akışları
Noun
tek düzen hesap planı
Noun, Accounting
tekdüzen hesap planı
Noun, Accounting
Vakıflar Tek Düzen Hesap Planı
Proper Name, Accounting
tekdüze maliyetleme (bir sektör veya sanayide firmalar arası karşılaştırmayı sağlayan tekdüze maliyetleme sistemi
belgeli kredilere ilişkin yeknesak teamüller ve uygulamalar
Noun
vesikalı kredilere ilişkin yeknesak teamüller ve uygulamalar
Noun
(US) teslim yerine bağlı olmayan fiyat
bütün memlekete veya aynı statüde bulunan kimselere şamil hukuk
tek fiyat ihalesi
Economics
(menkul değerler) tek kotasyon
tekdüzen hesap sistemi
Noun, Accounting