English Turkish Phrases

be (flat, thrown, etc.) on one's back
sırtı yere gelmek, bozguna/hezimete uğramak.
have a lot (too much, etc.) on one's plate
işi başından aşmak, yapacak dünya kadar işi olmak.
overdraw one's account (the badger ,)
Br hesap limitini aşmak Verb
play into (someone's ) hands
(düşmanın) ekmeğine yağ sürmek, ona çıkar sağlayacak bir iş yapmak.
plough (plow ,) one's way through the mud
US çamurda bata çıka ilerlemek Verb
renew one's tyres (tires ,)
US araba lastiklerini yenilemek Verb
renouncement of one's citizenship (nationality ,)
US vatandaşlıktan vazgeçme
(carriage ,)
Br yolcu vapuru
(carriage ,)
özel otomobil
(centre ,)
bir kimsenin ticari faaliyetlerinin toplandığı yer
(centre ,)
Br iş merkezi
(centre ,)
ticaret merkezi
(into custody ,)
US tutukluevine gönderme
(theatre ,)
Br varyete tiyatrosu Noun
airline company (corporation ,)
US havayolları şirketi
atomic shares (stocks ,)
US atom tahvilleri Noun
attach ( software )
iliştirmek Verb, Information Technology
attorney (Atty.)
avukat (Av.) Noun, Law
authorized capital (stock ,)
(Br) US belirlenmiş sermaye
bachelor party (Amer.)
bekârlığa veda partisi Noun
banking company (corporation ,)
US banka şirketi
bearer cheque (check ,)
(Br) US hamiline yazılı çek
bitch (about ...)
şikayet etmek Verb
city transport (transportation ,)
(Br) US şehir ulaştırması
civic center (centre ,)
(US) Br hükümet binaları Noun
civic center (centre ,)
mahkeme
civic center (centre ,)
bulunduğu şehir merkezi
civic center (centre ,)
kütüphanenin vb
coffee room (shop ,)
US kahvehane
command centre (center ,)
(Br) US emir ve komuta merkezi
communication centre (center ,)
şehirlerarası telefon merkezi
communication centre (center ,)
(Br) US haberleşme merkezi
communication centre (center ,)
ulaştırma merkezi
conference centre (center ,)
(Br) US konferans merkezi
control centre (center ,)
(Br) US kontrol merkezi
controlling shareholder (stockholder ,)
(Br) US hisselerin çoğunluğunu elinde tutan hissedar
convention centre (center ,)
(Br) US kongre merkezi
cross acceptance (accommodation ,)
Br karşılıklı hatır bonoları keşide etme
cubic meter (metre ,)
(US) Br metreküp
daily (adj.)
günlük Information Technology
day car (coach ,)
US personel taşıtı
deferred income (accounting ,)
US ileride sunulacak mal ve hizmetler karşılığı alınan para
demobilization centre (center ,)
(Br) US terhis merkezi
denomination shares (stocks ,)
US hisse kupürleri Noun
detention centre (center ,)
(Br) US (tutukevi , ıslahhane
discount shop (store ,)
US iskonto kurumu
discount shop (store ,)
ticari kredi şirketi ya da firması
display ( unit )
görüntü birimi Information Technology
distribution centre (center ,)
(Br) US dağıtım merkezi
district centre (center ,)
(Br) US belediye merkezi
educational centre (center ,)
(Br) US eğitim merkezi
electoral division (district ,)
US seçim bölgesi
electric signs (spectaculars ,)
US elektrikli tabelalar Noun
elevator man (operator ,)
US asansörcü
exchange centre (center ,)
(Br) US borsa
exemption limit (taxation ,)
US (vergi) muafiyet sınırı
exemption minimum (taxation ,)
US (vergi) asgari muafiyet
flag station (stop ,)
US işaret istasyonu
flag station (stop ,)
trenlerin işaret verilmedikçe durmadan geçtikleri istasyon
flat tire (tyre ,)
Br patlak lastik
floating (fluid ,)
nakit veya devlet tahvili gibi kolay paraya çevrilebilecek aktifler
floating (fluid ,)
US mütedavil değerler
flush (buffer etc.)
temizlemek Verb, Information Technology
flying centre (center ,)
(Br) US uçuş merkezi
food shares (stocks ,)
US gıda maddeleri hisse senetleri Noun
furniture shop (store ,)
US mobilyacı
high- caliber (calibre ,)
Br yüksek vasıflı
home centre (center ,)
(Br) US çeşitli nalburiye ve ev gereçleri satan perakende mağaza
housekeeper allowance (relief ,)
Br ev idaresinden sorumlu kişiye ödenen vergiden muaf meblağ
I.L.O.)
Milletlerarası İşçi Örgütü: dünyada çalışma koşullarını düzeltmek amaciyle Birleşmiş Milletlerce kurulmuş bir örgüt.
industrial railroad (railway ,)
(US) Br fabrika demiryolu
information centre (center ,)
(Br) US danışma bürosu (merkezi
informative labeling (labelling ,)
(US) Br etiket üzerinde kaynak belirtici bilgi verme
insert ( disket )
takmak (disket) Information Technology
insolvent law (statute ,)
US adli tasfiye kanunu
investment return (revenue ,)
Br yatırım geliri
lifeline (fig.)
can simidi (fig.) Noun
look black (at …)
kızgın/öfkeli gözükmek.
lost check (cheque ,)
(US) Br kayıp çek
Maj. (-Gen.)
= Major (General).
matrimonial domicile (home ,)
Br karının (ki kocanın da) ikametgâhıdır
mental home (hospital ,)
US akıl hastanesi
money centre (center ,)
(Br) US para merkezi
naval manoeuvres (maneuvres ,)
US deniz manevraları Noun
neurolymph (obs.)
beyin-omurilik sıvısı Noun, Anatomy
neurolymph (obs.)
serebrospinal sıvı Noun, Anatomy
noting slip (ticket ,)
Br protesto belgesi
outstanding check (cheque ,)
(US) Br henüz tahsil edilmemiş çek
outward cargo (freight ,)
Br sevk edilen yük
paid check (cheque ,)
(US) Br ödenmiş çek
parental authority (power ,)
velayet hakkı
parental authority (power ,)
baba nüfuzu
passenger kilometer (kilometre ,)
Br yolcu başına düşen kilometre
peremptory defense (defence ,)
davanın mesmu olmadığı defi
peremptory defense (defence ,)
Br davacının dava hakkını reddeden savunma
petty offense (offence ,)
küçük suç
petty offense (offence ,)
(US) Br kabahat
piping ( dos )
yöneltme Information Technology
plant committee (council ,)
US fabrika kurulu
plug-in ( software )
uyumlu ek ( yazılım ) Information Technology
postscript up s .)
derkenar
principal shareholder (stockholder ,)
(Br) US hisselerin çoğunu elinde bulunduran hissedar
producer cooperative (society ,)
Br üretici kooperatifi
productivity rise (raise ,)
US verimlilik artışı
profit centre (center ,)
bar
profit centre (center ,)
lokanta ya da oda satışları gibi bir turistik tesisin gelir getiren çalışmaları Noun
profit centre (center ,)
(Br) US kâr merkezi (bir işletmede kâr yapması şart olan bir bölüm
promotional rise (raise ,)
(Br) US terfi zammı
proxy contest (fight ,)
US oy verme hakkı (kavgası Noun
salary rise (raise ,)
(Br) US maaş artışı
service centre (center ,)
(Br) US tamir merkezi
sharp (#)
diyez Noun, Music
shopping centre (center ,)
(Br) US alışveriş merkezi
single shareholder (stockholder ,)
(Br) US tek hissedar
spy centre (center ,)
(Br) US casusluk merkezi
square meter (sqm.)
metrekare Noun, Mathematics
square metre (sqm.)
metrekare Noun, Mathematics
stag do (Brit.)
bekârlığa veda partisi Noun
stag party (Brit.)
bekârlığa veda partisi Noun
stationery shop (store ,)
US kırtasiye dükkânı
supply centre (center ,)
(Br) US malzeme tedarik merkezi
telegraph post (pole ,)
Br telgraf direği
telephone connection (connexion ,)
Br telefon bağlantısı
telephone share (stock ,)
(Br) US telefonla alım satımı yapılan hisse senetleri Noun
tommy shop (store ,)
US fabrika kantini
town centre (center ,)
(Br) US şehir merkezi
trade centre (center ,)
(Br) US iş merkezi
traffic centre (center ,)
(Br) US trafik merkezi
training centre (center ,)
(Br) US eğitim merkezi
transfer check (cheque ,)
(US) Br havale çeki
trolley car (coach ,)
US tramvay arabası Noun
unbacked check (cheque ,)
(US) Br ciro edilmemiş çek
uncovered check (cheque ,)
(US) Br karşılıksız çek
underground railroad (railway ,)
(US) Br yeraltı demiryolu
unemployment line (queue ,)
(US) Br işsizlerin iş için oluşturdukları kuyruk
unissued share (stock ,)
(Br) US ihraç edilmemiş hisse senetleri Noun
urban centre (center ,)
(Br) US şehir merkezi
utility share (stock ,)
(Br) US kamu hizmetleri hisse senetleri Noun
vertical combination (combine ,)
US dikey birleşme
vertical combination (combine ,)
bkz
welfare check (cheque ,)
(US) Br sosyal yardım çeki
wholesale centre (center ,)
(Br) US toptan satış merkezi
worm ( write-once-read-many )
WORM Information Technology
youth centre (center ,)
(Br) US gençlik yurdu
(Br .) cheque
çek
(Br .) ironmonger
demirci
(Br .) studio
daire
(P.S.) Postscript
dipnot
(sparking ,) plug
Br buji
(tech.) caterpillar tread
palet
(witches') Sabbath
şeytan ve cadıların geceyarısı toplantısı.
airborne (air-landed ,) operation
US havadan indirme harekâtı
automobile (automotive ,) engineering
US otomobil mühendisliği
automobile (automotive ,) industry
US otomotiv sanayii
centre (center ,) station
(Br) US merkez garı
check (cheque ,) register
(US) Br çek listesi
common (corporate ,) seal
(Br) şirket mührü
inland (internal ,) revenue
(Br) US vergi geliri
lawful (legal ,) tender
Br kanuni para
railway (railroad ,) market
US demiryolu hisse senetleri piyasası
regular (scheduled ,) flight
US tarifeli uçuş
split (wide ,) opening
US birbirinden çok farklı kurların söz konusu olduğu açılış kotasyonu
stock-allotment (subscription ,) warrant
(US) Br hisse senedi tahsisi belgesi
subscribed (subscribers') insurance
abonman sigortası Noun
wage (workers') demand
ücret talep bileri Noun
English-Turkish phrases from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

ahşâ (esk.)
internal organs Noun, Anatomy
ahşâ (esk.)
visceral organs Noun, Anatomy
ahşâ (esk.)
viscera Noun, Anatomy
ahşâ (esk.)
innards Noun, Anatomy
ahşâ (esk.)
insides Noun, Anatomy
ahşâ (esk.)
entrails Noun, Anatomy
aklıselim (sıfat değildir!)
good sense Noun
avukat (Av.)
attorney (Atty.) Noun, Law
binbaşı (Bnb.)
major Noun, Military
can simidi (fig.)
lifeline (fig.) Noun
korgeneral (Korg.)
lieutenant general Noun, Military
megabyte ( MB )
megabyte ( MB-measurement unit) Information Technology
nörolenf (esk.)
cerebrospinal fluid (CSF) Noun, Anatomy
nörolenf (esk.)
spinal fluid Noun, Anatomy
nörolenf (esk.)
brain fluid Noun, Anatomy
oramiral (Ora.)
full admiral Noun, Military
orgeneral (Org.)
full general Noun, Military
tümgeneral (Tümg.)
major general Noun, Military
(Br .) borçlanılan fonlar
loan capital
(Br .) iskonto kurumu
discount house
(Br .) iskonto taahhütleri
discounts outstandings Noun
(Br .) kredi bankası
loan bank Noun
(Br .) özel iskonto
market discount
(Br .) radyo parazitleri
atmospherics Noun
(Br .) savaş tahvilleri
victory loan Noun
(Fr .) (US) yenilik
nouveauté
(Fr .) eşi bulunmaz
impayable
(Fr .) önemli dava
cause célèbre
(Fr .) seçkinler
elite
(Fr .) tuvalet
toilette
(Fr .) yeni zengin
nouveau riche
(İsp .) malikâne
hacienda
(İsp .) tuz gölü
salina
(Lat .) iktisap etme
perquisitio
(Lat .) maske
persona
Turkish-English phrases from Zargan's own database