icra etmek, icraatta bulunmak.
to act as a chairman: başkanlık yapmak, başkan olarak icraatta bulunmak.
tekvücut olarak hareket etmek
Verb
bir suçlu için paravan işleri görmek
Verb
birine vekâlet etmek
Verb
canlandırmak, kuvvetlendirmek.
bir toplantıda tercümanlık yapmak
Verb
iki taraf arasında hakemlik yapmak
Verb
birinin faaliyetine ket vurmak
Verb
hukuki görüşünü bildirmek
Verb
(Br) birine avukatlık yapmak
Verb
vekâleten hareket etmek
Verb
müdür sıfatıyla hareket etmek
Verb
birine babalık etmek
Verb
kendini birşey sanmak
Verb
birşeymiş gibi davranmak
Verb
birşey gibi davranmak
Verb
sigortacı sıfatıyla hareket etmek
Verb
aracı olarak hareket etmek
Verb
bir hekim olarak görev görmek
Verb
vekil sıfatıyla hareket etmek
Verb
sekreter görevi görmek
Verb
birşey rolünü üstlenmek
Verb
birşey görevini görmek
Verb
bir senede kefil olmak
Verb
bir senedin sahteliğini iddia etmek
Verb
kayyum sıfatıyla hareket etme yetkisi
yediemin sıfatıyla hareket etme yetkisi
tanıklık yapma ehliyeti olmama
bir mirasçının vasiyeti tenfiz memurluğundan vazgeçmek
Verb
biriyle arası bozulup ilişkiyi kesmek
Verb
veli sıfatıyla hareket etmek
Verb
sadece bir birey gibi davranmak
Verb
sadece birey olarak hareket etmek
Verb
için sadece temsilci görevi görmek
Verb