hepsi bir, farketmez. It's all the same to me: Bence hepsi bir/farketmez/bence hava hoş. all
the same, but: buna rağmen.
(a) bununla beraber, buna rağmen, mamafih, yine de. Thanks all the same: Yine de teşekkürler.
All the same it has cost us dear: Mamafih bize pahalıya mal oldu. I feel anxious all the same: Yine de endişeliyim. (b) hepsi bir, farketmez. It is all the same to me: Bence hepsi bir/farketmez.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition