yoklamada cevap vermek
Verb
taahhütlerini yerine getirmek
Verb
iyi düşünüldükten sonra verilen cevap
parlamentoda açıklamak
Verb
parlamento da açıklamak
Verb
özdevimli yanıt
Information Technology
bir şeye cevap bulmak
Verb
hemen cevap beklemek
Verb
hoşa gitmeyen/tatminkâr olmayan cevap.
cevap verme süresini uzatmak
Verb
dava konusu ile ilgili olmakla beraber gerçeğe uymayan veya kötü niyetle verilen cevap
davalı ile (olay ile) ilgisi olmayan cevap
itiraz kabul etmemek
Verb
cevap almak için israr etmek
Verb
cevap almak için ısrar etmek
Verb
cevap almak için üstelemek
Verb
birine cevap yetiştirmek
Verb
birine bir cevap önerisinde bulunmak
Verb
mektuba cevap vermek
Verb
kambiyo senedini kabul etmek
Verb
telefona cevap vermek
Verb
bir suçlamaya cevap vermek
Verb
bir iddiayı cevaplandırmak
Verb
talebi cevaplandırmak
Verb
bir talebi cevaplandırmak
Verb
bir şartı karşılamak
Verb
mektup bu ba cevap vermek
Verb
bir mektuba cevap vermek
Verb
resmi davet üzerine çağrılan makama gitmek
Verb
resmi celp üzerine çağrılan makama gitmek
Verb
bir davete icabet etmek
Verb
kaçamak cevap vermek
Verb
bir senedi kabul etmek
Verb
bir soruya yanıt vermek
Verb
küstahça/saygısızca cevap vermek.
Well behaved children do not answer back when scolded: Terbiyeli
çocuklar azarlanınca cevap vermezler.
teleks rehberine kendine özgü harfler dizisinden oluşan dilediği kodu yazdırabilir
(US) ilk posta ile cevap vermek
Verb
ilk posta ile cevap vermek
Verb
ilk posta ile cevap vermek
Verb
telefonla cevap vermek
Verb
beklentileri doğru çıkmak
Verb
bekleneni karşılamak
Verb
(a) sorumlu/mes'ul tutulmak.
He has a lot to answer for: Birçok şeylerden sorumlu tutulacak. (b)
sorumlu olmak, kefil olmak, tekeffül etmek, bir kimse/şey adına söz söylemek.
I will answer for his safety: Onun güvenliğinden ben sorumlu olacağım.
I will answer for his character: Ahlâkına ben kefilim. (c) uygun/muvafık/elverişli olmak.
to answer for a purpose: maksada uygun olmak, ihtiyaca cevap vermek.
This tool will answer (for) our needs very well. (d) (ihtiyaca cevap vermek, … vazifesini görmek.
On the picnic, a newspaper answered for a tablecloth: Piknikte bir gazete masa örtüsü vazifesini gördü.
borç için teminat vermek
Verb
bir borca kefalet etmek
Verb
birinden sorumlu olmak
Verb
sonuçlarından sorumlu olmak
Verb
kolayca cevap vermek
Verb
olumsuz cevap vermek
Verb
yazıyla cevap vermek
Verb
mektupla cevap vermek
Verb
yayımlanmasından önce gözden geçirilmesi için hazırlanmış bir televizyon reklamı filminin son baskısı
telesekreter cihazı (telefon eden şahıs önceden kaydedilmiş bir mesajın kayıtlı olduğu bandı dinledikten
sonra dilediği mesajı yazdırabilir
zile cevap vermek (kapıyı açmaya gitmek
Verb
kapıyı açmaya gitmek
Verb
(çalınan) kapıyı açmaya gitmek
Verb
telefona cevap vermek
Verb
istenilen şeyi karşılamak
Verb
sorulara yanıt vermek
Verb
şartları yerine getirmek
Verb
telefona cevap vermek
Verb
uymak.
to answer to a description: bir tarife uymak.
This house answers to his description:
Bu ev onun tarifine uyuyor.
bir ithama cevap vermek
Verb
bir suçlamaya cevap vermek
Verb
suçlamaya cevap vermek
Verb
bir talebi yerine getirmek
Verb
bir mektuba cevap vermek
Verb
tarif edildiği gibi olmak
Verb
sorulan soruya cevap vermek
Verb
bir müzekkereye cevap vermek
Verb
müzekkereye cevap vermek
Verb
bir davete icabet etmemek
Verb
bir soruya yalansız dolansız dosdoğru yanıt vermek
Verb
bir suçlama karşılığında verilecek tam cevabı bulmak
Verb
bir suçlama karşısında verilen tam cevapı bulmak
Verb
cevap olumlu olduğu takdirde
tüm renk ayarları ve görsel efektleri tamamlanmış olan televizyon reklam filminin ilk kopyası
Noun
bir dilekçeye verilecek cevabı geciktirmek
Verb
Sorunun cevabı bu değil ki.
Bu dediğin sorulan soruya cevap değil ki.
ilk posta ile cevap vermek telefonla cevap vermek
Verb, Military