kendi eğilimini izlemek
Verb
artık, daha fazla.
I can't go any further: Daha fazla gidemem.
artık, daha fazla.
I can't go any further: Daha fazla gidemem.
daha fazla, başka.
I don't want any more.
defalarca, yüzlerce (defa), çok sayıda/miktarda.
I've told you any number of times to keep the door shut: Sana yüzlerce defa kapıyı kapalı tut dedim.
(gündemdeki) başka konular
Noun
Reklamın kötüsü olmaz.
Sentence, Advertising
sevk edilen herhangi bir miktardaki mala uygulanan taşıma ücreti
hiç de daha az.
He doesn't seem any the less healthy in spite of all his drinking: Bu kadar içmesine
rağmen hiç de daha az sıhhatli görünmüyor.
her an, her zaman, ne zaman istenirse.
any time you like: ne zaman isterseniz.
He may turn up any time: (a) Her an gelebilir, şimdi neredeyse gelir; (b) Herhangi bir zamanda gelebilir.
hangi yönden ele alsanız, hangi açıdan baksanız.
her türlü tedbirden kaçınmak
Verb
her büyüklükte bağış kabul etmek
Verb
Sorusu olan var mı?
Sentence, Education-Training
her ne pahasına olursa olsun, neye malolursa olsun.
at someone's cost: birinin hesabına/zararına.
her an, herhangi bir anda.
her ne pahasına olursa olsun.
her halde, her halükârda, her ne olursa olsun, mutlaka, yine de.
At any rate , we can go out when it stops raining.
her fırsattan yararlanmak
Verb
genç bir kız için iyi kısmet olmak
Verb
herhangi bir kuşkudan uzak olmak
Verb
herhangi bir suçla suçlanmamak
Verb
herhangi bir mesleği olmamak
Verb
asla, hiçbir veçhile, kat'iyen, hiç de.
He is by no means bright.
hangi yolla olursa olsun
Adverb
herhangi bir yolla
Adverb
başka herhangi bir şekilde
Adverb
bu konuya ışık tutabilir misin
her türlü tartışmaya set çekmek
Verb
bir tasarı hakkında herhangi bir bilgisi olduğunu inkâr etmek
Verb
kişisel duyguları işin içine katmamak
Verb
(sözleşme) sadece bina sakinleri girebilir
hangi amaçla olursa olsun
Adverb
herhangi bir amaçla
Adverb
herhangi bir nedenle
Adverb
herhangi bir sebeple
Adverb
hangi nedenle olursa olsun
Adverb
herhangi bir nedenle
Adverb
hangi sebeple olursa olsun
Adverb
her gün iflas edebilir durumda olmak
Verb
biri için her çareye başvurmak
Verb
ikametgâha teslim mallar
Noun
hiç dikkate almamış olmak
Verb
Başka bir çözüm göremiyorum.
herhalde, her halü kârda, behemahal, mutlaka, ne/nasıl olursa olsun.
In any case, come back tomorrow.
(gelecekte) ne olursa olsun, her halükârda, herhalde, mutlaka, behemehal.
I'll probably see you tomorrow, but in any event I'll telephone.
hangi şekilde olursa olsun
Adverb
herhangi bir biçimde
Adverb
hangi biçimde olursa olsun
Adverb
herhangi bir şekilde
Adverb
hangi şekilde olursa olsun
Adverb
herhangi bir şekilde
Adverb
hangi biçimde olursa olsun
Adverb
herhangi bir biçimde
Adverb
her ne suretle olursa olsun
Adverb
anlaşmazlıklara engel olmak için
anlaşmazlıklara meydan vermemek için
bir sevkıyat için açık teminat tahtında beyan edilen azami meblağ
emtea sigortacısının flotan poliçe tahtında bir mahal itibariyle rizikoya maruz kaldığı azami miktar
kimsenin ruhu duymaz, kim kime dum duma.
asla, kat'iyen, hazine bağışlasanız olmaz, dünyada olmaz/yapamam.
asla, hiçbir veçhile, kat'iyen, hiç de.
He is by no means bright.
asla, hiçbir veçhile, kat'iyen, hiç de.
He is by no means bright.
kat'iyen, hiçbir suretle, asla, sakın.
üzerinde hiç parası olmamak
Verb
şansa bir şey bırakmamak
Verb
aksine herhangi bir hüküm olsa dahi
aksine bir hüküm olsa dahi
alıcının atıfta bulunduğu hiçbir şartı kabul etmemek
Verb
ne pahasına olursa olsun barış
gerekli parayı toplamak
Verb
röportaj isteklerini reddetmek
Verb
gazetecilerin röportaj isteklerini reddetmek
Verb
dövize çevrilebilir herhangi bir para ile havale etme
tüm buluşlardaki bütün haklarını devretmek
Verb
her türlü aşınmaya dayanmak
Verb
her türlü aşınmaya dayanmak
Verb
ne pahasına olursa olsun iş koparmak
Verb
her türlü yetkiyi elinden almak
Verb
bir sözleşmeyi her an ihbarsız feshetmek
Verb
…den geçilmiyor.
Sentence
…lerin sürüsüne bereket.
Sentence
Sayılamayacak kadar çok … var.
Sentence
…lerin sürüsüne bereket.
Sentence
Sayılamayacak kadar çok … var.
Sentence
…den geçilmiyor.
Sentence
resmi bir kimliği olmadan
herhangi bir kışkırtma söz konusu olmaksızın
herhangi bir kaydı ihtirazi olmadan
herhangi bir bedeli olmadan
herhangi bir gerekçe göstermeden
Adverb
hiçbir gerekçe göstermeksizin
Adverb
herhangi bir yorumda bulunmadan
herhangi bir talebi bozmaksızın
artık fazla zahmete girmeden
Herhangi Bir Biçimde Tutulan Veya Hapsedilen Kişilerin Korunması İçin Prensipler Bütünü
Noun, International Law