Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
backbone
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
Noun, Anatomy
omurga
Noun, Anatomy
omurga, belkemiği.
Noun
temel, dayanak, destekleyen veya ayakta tutan kimse/şey.
He is the backbone of the movement
: Hareketi
DEVAMINI OKU
yöneten odur.
The farmer is the backbone of this country
: Çiftçi bu memleketin belkemiği/dayanağıdır.
GİZLE
Noun
metanet, azim, dayanıklılık, karakter sağlamlığı.
He has got backbone
: Sağlam karakterlidir.
He
DEVAMINI OKU
has no backbone
: Metin/azimkâr değildir.
GİZLE
Noun
(mücellitlikte) kitabın dikişli-zamklı arka kısmı.
Noun, Maritime Traffic
güneşliğin ortasındaki askı halatı.
+2
Noun
gemi iç omurgasının temel kirişi.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
to the backbone
tamamıyla, her bakımdan, sapına kadar.
I am Turkish to the backbone
: Sapına kadar Türküm.
backbone organization
iskelet örgüt
Noun
be the backbone of an organization
bir teşkilatın belkemiği olmak
Verb
back bone
karakter sağlamlığı
back bone
ekstra destek
back bone
belkemiği
+1
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.
Bize Ulaşın
Geri-bildirimde bulunun
E-Posta
*
Mesaj
Gönder