Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
border line
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
Noun, Public Administration
sınır hattı
Noun
sınır çizgisi, sınır, hudut.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
borderline
sınırda, sınıra yakın.
He's not quite insane, but a borderline case
: Tam deli değilse de ona yakın bir hal.
Adjective
borderline
belirsiz, kararsız, münakaşa götürür.
Adjective
borderline
ayıp, çirkin, edep dışı, yakışık almayan.
He made several borderline remarks which offended her
:
Onu gücendirecek/rencide edecek ayıp/çirkin sözler sarfetti.
Adjective
borderline
sınır durum
Noun, Psychoanalysis
borderline
sınır
Noun, Psychoanalysis
running of the border line
sınırı aşma
border-line
sınır
line border
pervaz
line of patrol stations along an international border
karakol hattı
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.