by and by

English-Turkish Translation

  1. kısa zamanda, hemen, şimdi, birazdan.
    The clouds will dissappear by and by.
  2. Adverb yakında, çok geçmeden.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

(time) by and by
yakında
(knowledge) picked up here and there by listening
kulaktan dolma
(sold) by allowing the customer to pick and choose
seçmece
Agreement on Illicit Traffic by Sea, Implementing Article 17 of the United Nations Convention Against Illicit Traffic in Narcotic Drugs and Psychotropic Substances
Uyuşturucu ve Psikotrop Maddelerin Kaçakçılığına Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesi'nin 17. Maddesinin
Uygulanmasına İlişkin Deniz Yoluyla Yapılan Kaçakçılıkla Mücadele Anlaşması
Proper Name, Law
Basic Principles on the Use of Force and Firearms by Law Enforcement Officials
Kolluk Kuvvetleri Tarafından Kuvvet ve Ateşli Silah Kullanılması Hakkında Temel İlkeler Proper Name, Law
be actuated by low and selfish motives
aşağılık ve bencil saiklerle hareket etmek Verb
be assented by a majority in number and value
sayıca ve değerce çoğunluğun onayını almak Verb
be carried a way by one's daydreams and fanciful hopes
hayale kapılmak Verb
be smoothed and distracted by sb
avutulmak Verb
blood relatives and relatives by marriage
kan ve kayın hısımları Noun, Law
buy a motorcar and pay for it by monthly instal l ments
araba alıp bedelini aylık taksitlerle ödemek Verb
buy a motorcar and pay for it by monthly instalments
araba alıp bedelini taksitlerle ödemek Verb
by and large
genellikle, genel olarak, umumiyetle, çoğunlukla, geniş anlamda, en geniş kapsamı ile, bütünü ile, tüm
olarak.
By and large, your idea is a good one: Fikriniz, genel olarak iyi bir fikir.
by and large
genellikle, bütünü ile, bütün kapsamiyle, bütün/tüm olarak, geniş anlamda.
There were bad days, but
itwas a pleasant summer, by and large: Bazı kötü günler oldu ama genellikle yaz güzel geçti.
by fits and starts
zaman zaman, aralıklı olarak, fasılalarla, gayrımuntazam bir şekilde.
He had worked on the invention
by fits and starts for several years.
by fits and starts
rastgele, arasıra, düzensiz olarak. aklına estikçe.
work by fits and starts: düzensiz/aklına estikçe çalışmak.
by guess and by God
Allah bilir nasıl!
by leaps and bounds
hızla, süratle, dev adımlariyle.
Economic growth is increasing by leaps and bounds.
by leaps and by bounds
büyük hızla, çok çabuk/süratle. dev adımlariyle.
We are progressing by leaps and bounds: Dev adımlariyle ilerliyoruz.
by order and for account of
...'nın emrine ve hesabına
by the head and heels
cebren
by the head and heels
zorla
by/with (all one's) might and main
bütün gücüyle, olanca kuvvetiyle, canını dişine takarak.
He worked with all his might and main.
by-and-by
gelecek, istikbal. Noun
Communiqué on the Receipts and Delivery Certificates to be Issued by Associations for Aids and Donations in Kind
Dernekler Tarafından Bastırılacak Alındı, Ayni Yardım Teslim ve Ayni Bağış Alındı Belgeleri ile Gider Makbuzları Hakkında Tebliğ Proper Name, Law
fan held in and moved by the hand
yelpaze
Freight transport by road and removal services (NACE code: H49.4)
Kara yolu ile yük taşımacılığı ve taşımacılık hizmetleri (NACE kodu: 49.4) Noun, Trades-Professions
full and by
orsasına, pupayelken, yelkenler tam şişmiş olarak.
sailing full and by.
get someone by the short and curlies
kavgada/münakaşada altetmek, alaşağı etmek, üstün gelmek, sıkışık duruma sokmak.
joined by mortise and tenon
geçme
Law on the Compensation of Damages Caused by Terror and the Fight Against Terror
Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun Proper Name, Law
learning by trial and error
sınama ve yorulma yoluyla öğrenme
make a living by lying and imposture
yalan dolanla geçimini sağlamak Verb
management by direction and control
otoriter idare
marked by prominences and indentations
oylum oylum
meat which is cooked by boiling and then served cold
söğüş
official report signed and submitted by a committee or group
mazbata
progress by leaps and bounds
dev adımlarıyla ilerlemek Verb
Protocol Against the Smuggling of Migrants by Land, Sea, and Air
Kara, Deniz ve Hava Yoluyla Göçmen Kaçakçılığına Karşı Protokol Proper Name, Law
Regulations on Youth and Sports Clubs Governed by the General Directorate for Youth and Sports
Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü Gençlik ve Spor Kulüpleri Yönetmeliği Proper Name, Law
rise by leaps and bounds
(fiyatlar) yukarı fırlamak Verb
rules and by laws
kurallar ve tüzükler Noun
run by fits and starts
düzensiz çalışmak Verb
sth valued and respected by everybody
geçer akçe
stick by someone through thick and thin
iyi günde kötü günde birinin yanında olmak Verb
stick by someone through thick and thin
iyi günde kötü günde birine destek olmak Verb
voting by rising and sittng
kalkıp oturarak oy kullanma
work by fits and starts
rastgele çalışmak Verb
work by fits and starts
ikide bir durarak çalışmak Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database