resüsitasyon uygulamama talimatı
Noun, Medicine
canlandırma işlemi yapmama talimatı
Noun, Medicine
resüsite etmeyiniz talimatı
Noun, Medicine
kalp ve solunum durması halinde hastaya müdahalede bulunmama talimatı
Noun, Medicine
İlişkimiz yürümüyor.
Sentence, Idioms
Birbirimize uygun değiliz.
Sentence, Idioms
… yapmamak için kendine zor hakim oluyordu.
Sentence
… yapmamak için kendini zor tutuyordu.
Sentence
birşeyi yapmaktan hoşlanmamak
Verb
birşeyi yapmaktan hazzetmemek
Verb
parmağını bile oynatmamak
Verb
yapmaya pek hevesli olmamak
Verb
yapılması ille de şart olandan fazlasını yapmamak
Verb
birşeye tenezzül etmemek
Verb
zahmet edip de birşeyi yapmamak
Verb
birşeye zahmet etmemek
Verb
birini bir şeyi yapmamaya razı etmek
Verb
(bir kimsenin bir şeyi yapacağına) inanmak, ihtimal vermek, sanmak.
I wouldn't put it past him to cheat at cards: Onun iskambilde hile yapacağına inanırım (pekâlâ hile yapar).