aşırı, haddini aşmış, (boyuna kadar) batmış/dalmış, çok ilerlemiş, beter. He is far-gone in debt: DEVAMINI OKU
Boğazına kadar borç içinde. He has been going increasingly mad over the last 3 years and is now rather far-gone: 3 yıldır gittikçe sapıttı, şimdi ise büsbütün beter. GİZLE