hidden

English-Turkish Translation

  1. Adjective gizli, saklı, kapalı.
  2. Adjective müphem, anlaşılmaz, karanlık, esrarengiz.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

hidden-picture book
ara-bul kitabı Noun, Media-Publishing
be hidden
saklanılmak Verb
be hidden
saklanmak Verb
have something hidden
saklatmak Verb
hidden (disguised) unemployment
gizli işsizlik
hidden advertisement
gizli reklam Noun, Advertising
hidden agenda
bir politikanın
hidden agenda
gizli gündem Politics-Intl. Relations
hidden agenda
beyanatın
hidden agenda
vb arkasındaki gizli saik
hidden agenda
gizli gündem Noun
hidden assets
gizli aktif (bir aktife piyasa kıymetinin fazla altında düşük bir değer biçilmesi durumunda piyasadaki
değeri ile muhasebe arasındaki fark
hidden assets
bir varlığa piyasadaki değerinin epey altında bir değer biçilmesi durumunda piyasa değeri ile muhasebe
değeri arasındaki fark varlığın gizli değerini
hidden assets
gizli aktif
hidden blemish
bityeniği
hidden camera
gizli kamera Noun, Advertising
hidden catch
dalga
hidden damage
(gemi) gizli hasar (yük boşaltılırken farkına varılmayan , sonradan anlaşılan hasar
hidden decision
hiç düşünmeden ve kendiliğinden alınan karar
hidden decision
gizli karar
hidden distribution
ortaklara kâr payı adı altında gösterilmeden dolaylı veya dolaysız yolla sağlanan çıkarlar
hidden dumping
gizli damping
hidden fas increase
gizli fiyat artışı
hidden fas increase
bir ürün ya da hizmetin kalitesini ya da miktarını düşürmek yoluyla gerçek değerinin azaltılması
hidden fas increase
fiyatı artırmaktansa
hidden fault
gizli kusur
hidden file
gizli kütük Information Technology
hidden hand
gizli etken
hidden inflation
gizli enflasyon
hidden meaning
gizli anlam
hidden offer
gizli teklif
hidden persuader
gizli ayartıcı
hidden pimss
gösterilmemiş kârlar Noun
hidden price increase
kalite düşürerek gizli fiyat artırma
hidden price increase
gizli fiyat artışı
hidden profit distribution
gizli kâr dağıtımı
hidden profits
gösterilmemiş kârlar Noun
hidden reserve
gizli rezerv
hidden reserves
şirketin bilançosunda belirtilmeyen yedek akçeler Noun
hidden reserves
gizli yedek akçe
hidden reserves
saklı yedekler Noun
hidden tax
vasıtalı vergi.
hidden threat
gizli tehdit
hidden unemployment
gizli işsizlik
hidden unemployment
kılık değiştirmiş işsizlikle eş anlamlıdır
hidden value
gizli değer
hidden value
ilk bakışta anlaşılamayan değer
(ship) hidden damage
gizli hasar
come upon hidden treasure
gizli bir hazine bulmak Verb
have a hidden aim
maksadı gütmek Verb
the hidden side
içyüz
English-Turkish phrases from Zargan's own database