Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
hog
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
Noun, Zoology
domuz
Noun, Zoology
domuz
(Suidae Artiodactyla)
.
Noun
iri kasaplık domuz, ehlileştirilmiş domuz.
Noun
obur/bencil/pis kimse, pisboğaz.
Noun
(a) kırkılmamış toklu (bir yaşındaki kuzu), (b) toklu yünü, (c) tosun vb. gibi bir yaşındaki hayvan.
Verb
(a) açgözlülükle kapmak, hissesinden fazla almak.
Don't hog the blanket.
(b) alelacele/oburca/hapır
DEVAMINI OKU
hupur yemek, domuz gibi tıkınmak.
He hogged down his dinner and rushed out.
GİZLE
+5
Verb
sırtını kamburlaştırmak, domuz sırtı gibi kavisli yapmak.
Verb
(atın yelesini) kırkmak, kısa kesmek.
Verb, Maritime Traffic
kamburlaşmak: gemi omurgası yukarı doğru bükülmek.
pig
ile ayni anlama gelir. lokomotif.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
hogtie
domuzbağı
Noun
eat high on the hog
kepçe ile yemek
eath high on the hog
kepçe ile yemek
Verb
game hog
av suçu
game hog
(US) ruhsatsız avlanma
go (the) whole hog
işi tam (lâyıkı ile) yapmak, sonuna kadar sebat etmek.
+22
go (the) whole hog
(bir işi) tam/noksansız yapmak, sonuna kadar uğraşmak.
go the whole hog
(a) bir işi dört başı mamur yapmak, (b) istediğini elde etmek için herşey göze almak, çekinmeden girişmek.
go to the whole hog
bir işi tam yapmak
Verb
ground hog
woodchuck
Noun
high off the hog
ferah fahur, servet/bolluk içinde, müreffeh, zengin.
high on the hog
ferah fahur, servet/bolluk içinde, müreffeh, zengin.
live high off the hog
hog
1
(6).
live high on the hog
para içinde yüzmek
Verb
live high on the hog
bolluk içinde yaşamak
Verb
live/eat high off the hog
hali vakti yerinde/refah içinde olmak, ferah fahur geçinmek, yeyip içip keyfine bakmak.
live/eat high on the hog
hali vakti yerinde/refah içinde olmak, ferah fahur geçinmek, yeyip içip keyfine bakmak.
low on the hog
hesaplı olarak, fazla masraf yapmadan.
road hog
dikkatsiz şoför, arabayı dikkatsiz sürerek başkalarını tehlikeye sokan sürücü.
road hog
bütün yolu işgal eden şoför/arabacı.
wart hog
Afrika yaban domuzu
(Phacochoerus aethiopicus).
whole hog
hepsi, bütünü, tümü, tamamı.
hog caller
(US) megafon
hog cholera
domuz kolerası.
Noun
hog peanut
domuz fıstığı
(Amphicarpa bracteata).
Noun
hog the floor
(US) konuşma süresini kötüye kullanmak
Verb
hog the road
yolun ortasından araba sürmek, bütün yolu işgal etmek, geçit vermemek.
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.
Bize Ulaşın
Geri-bildirimde bulunun
E-Posta
*
Mesaj
Gönder