kabin görevlisi
Noun, Air Traffic
kabin memuru
Noun, Air Traffic
uçuş görevlisi
Noun, Air Traffic
host (erkek)
Noun, Air Traffic
hostes (kadın)
Noun, Air Traffic
kendi kendine gelin güveyi olmak, ilgililere danışmadan iş görmek, güçlükleri düşünmeden plân kurmak.
kendi kendine gelin güveyi olmak, ilgililerin fikrini almadan plân hazırlamak.
üreme konutu: bir asalağın üzerinde ürediği canlı.
Aşai Rabbani âyininde kutsal şarap ve ekmeğin yüksek bir yere konulması.
üzerinde bir asalağın bir süre yaşayıp eşeysiz ürediği canlı organizma.
ikincil konak
Noun, Virology
servis yapan barmenin bulunmadığı bar
ev sahipliği görevini yerine getirmek
Verb
ev sahipliği rolünü yapmak
Verb
konak hücre
Noun, Biochemistry
konak hücre
Noun, Virology
evsahipliği yapan topluluk
anasistem
Information Technology
asal (erkek , anaç) bilgisayar
evsahipliği yapan memleket
evsahipliği yapan hükümet
sivrisinek (US tatarcık) sürüsü
bir sürü güçlüklerle karşılaşmak
Verb
...'e evsahipliği yapmak
Verb
gittikleri yerde turistlerin bölge sakinleriyle tanışması ve birbirlerini etkilemesi