iş

Turkish-English Translation

  1. Noun, Economics labour
  2. Noun, Economics labor
  3. thing
  4. work
  5. business
  6. effect
  7. job
  8. office
  9. Noun action
  10. matter
  11. industry
  12. deal
  13. performance
  14. act
  15. Noun function
  16. Noun duty
  17. Noun employment
  18. affair
  19. agency
  20. traffic
  21. appointment
  22. profession
  23. Noun transaction
  24. Noun occupation
  25. concern
  26. trade
  27. commission
  28. pursuit
  29. engagement
  30. faculty
  31. dealing
  32. deed
  33. calling
  34. Noun vocation
  35. boom
  36. tempo
  37. berth
  38. stint
  39. practice
  40. handiwork
  41. breeze
  42. employ
  43. biz
  44. metier
  45. task
  46. shebang
  47. commercial operation
  48. avocation
  49. dealings
  50. Noun operation
  51. even deal
  52. ground floor
  53. racket
  54. commerce
  55. term
  56. service
  57. line of country
  58. business occupation
  59. mission
  60. transaction of business
  61. Noun position
  62. the chief problem
  63. something worth doing
  64. game
  65. billet
  66. kettle of fish
  67. métier
  68. motions
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

Büro yönetimi, büro destek ve iş destek faaliyetleri (NACE kodu: 82)
Office administrative, office support and other business support activities (NACE code: N82) Noun, Trades-Professions
Ev ve iş yerlerine verilen taşımacılık hizmetleri (NACE kodu: 49.42)
Removal services (NACE code: H49.4.2) Noun, Trades-Professions
Geçici iş bulma acentelerinin faaliyetleri (NACE kodu: 78.2)
Temporary employment agency activities (NACE code: N78.2) Noun, Trades-Professions
Geçici iş bulma acentelerinin faaliyetleri (NACE kodu: 78.20)
Temporary employment agency activities (NACE code: N78.2.0) Noun, Trades-Professions
İhracatçının İşyerinde Teslim
Ex-Works (EXW) Noun, Commerce
iş çevreleri
business circles Noun, Economics
iş koçluğu
business coaching Noun, Management
iş koçu
business coach Noun, Management
iş kurma hakkı
right of establishment Noun, International Law
iş makinesi
construction equipment Noun, Construction
iş makinesi
heavy construction equipment Noun, Construction
iş sağlığı ve güvenliği (İSG)
occupational health and safety Noun, Employment
işbirlikçilik
complicity Noun
işe iade
reinstatement Noun, Employment
İşyerinde Teslim
Ex-Works (EXW) Noun, Commerce
Olacak iş değil!
Go figure! Exclamation, Idioms
uluslararası iş hukuku
international labour law Noun, Law
üye işyeri
merchant Noun, Banking
ağır iş
hard work
arpalık iş
featherbed job
başarılamayacak iş
blind-alley job
başarılı iş
roaring business
bozuk iş
can of worms
çetin iş
tough job
devamlı iş
constant employment
eldeki iş
work on hand
esas iş
principal occupation
fazla iş
excess of work
geçici iş
emergency job
günlük iş
routine business
ilk iş
first thing
kanundışı iş
underground employment
karanlık iş
fishy business
kârlı iş
remunerative business
kârlı iş
lucrative business
kârlı iş
lucrative position
kârsız iş
losing bargain
kolay iş
piece of cake
kötü iş
bad job
mevsuk iş
authentic act
önemli iş
primary business
opsiyonlu iş
option business
profesyonel iş
professional employment
riskli iş
touch- and-go business
rizikolu iş
sporting chance
ruhsatsız iş
unauthorized business
rutin iş
routine job
sıradan iş
ordinary job
sistemli iş
systematic work
tehlikeli iş
risky business
telkâri iş
filigree
yorucu iş
fag
yorucu iş
tiring work
zahmetsiz iş
soft option
zor iş
hard word
iş ...
occupational
iş adamı
businessman Noun, Management
iş adamları
business people Noun
iş ahlakı
business ethics Noun, Management
iş akdi
contract of employment Noun, Employment
iş akışı
flow of work
iş alanı
job field Noun, Employment
iş almak
to undertake a piece of work Verb
iş anlaşması
business arrangement
iş arama
job hunt
iş aramak
to seek employment Verb
iş arkadaşı
colleague Noun, Management
iş arkadaşı
partner Noun, Management
iş arkadaşlığı
business friendship
iş basitleştirme
work simplification
iş baskısı
pressure of work
iş bilgisi
trade knowledge
iş bölgesi
trading area
iş bölümü
division of labour
iş çıkarları
business interests Noun
iş dalı
line of business
iş danışmanı
business doctor
iş davası
business suit Noun
iş değerlendirme
job rating
iş dünyasında
buzz words
iş durgunluğu
slump
iş elbisesi
coveralls Noun, Occupational Safety
iş emri
job order
iş fırsatları
business opportunities Noun
iş giysisi
trade kit
iş görmek
to work Verb
iş grubu
trade group
iş gücü; iş; çalışma
labour
iş günü
work day
iş güveni
business confidence
iş güvensizliği
work insecurity
iş hukuku
employment law Noun, Labor Law
iş hukuku
industrial law
iş iskelesi
gondola
iş kanunu
labour law
iş kapasitesi
business capacity
iş karışımı
job mix
iş kaybı
job lose
iş kazası
industrial accident Noun, Occupational Safety
iş konusu
matter of business
iş koşulları
trade conditions Noun
iş krizi
trade depression
iş kurma
business creation
iş makinesi
heavy equipment Noun, Construction
iş merkezi
office complex Noun, Management
iş merkezi
office center Noun, Management
iş meselesi
business matters
iş muhiti
business district
iş organizasyonu
business organization
iş performansı
work performance
iş riski
risk of business
iş seçme
choice of employment
iş sınıfı
employment category
iş sözleşmesi
business contract
iş sütunları
business columns Noun
iş tarifi
job description
iş tarifi
job breakdwon
iş teşviki
business inducement
iş toplantısı
business meeting
iş yapmak
to do business Verb
iş yazışması
business writing
iş yemeği
business lunch
iş yoğunluğu
workload
iş yolculuğu
official journey
iş yolculuğu
work journey
iş yolculuğu
business travel
iş yolculuğu
business round
iş yöntemi
dealing
iş ziyaretçisi
business visitor
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Bir maksatla ... çalışma, amel
  2. bk. –ış
  3. bk. ayş
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.