inure

English-Turkish Translation

  1. Verb, Law hüküm ifade etmek
  2. Verb
    inure = enure to: (sıkıntıya/meşakkate/zorluğa vb.) alış(tır)mak.
    Living in the North had inure
    = enured him to cold.
  3. Verb yürürlüğe girmek, cari/yürürlükte olmak.
    Sick pay inure = enures from the first day of the sickness.
  4. Verb (yarar/fayda) sağlamak, (yararına/lehine) olmak.
    The agreement inure = enures to the benefit of the employees.
  5. (sıkıntıya/meşakkate/zorluğa vb.) alışma/alışkanlık.
  6. alışkanlık.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

inure to the benefit
faydası dokunmak Verb
inure to the benefit
yaramak Verb
inure to the benefit of ...
...'in lehine hüküm ifade etmek Verb, Law
inure to the heir
mirasçıya intikal etmek Verb
not to inure clause
poliçede
not to inure clause
sigorta menfaatinin bir mutemete veya sigortalı malları emanetinde bulunduran bir diğer tarafa geçmesini yasaklayan hüküm
English-Turkish phrases from Zargan's own database