katılan

Turkish-English Translation

  1. Noun, Law intervener
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

açık artırmaya katılan
auction buyer
bir sahtekârlığa katılan
privy to a fraud
ihaleye sadece fiyat artırmak için katılan
by-bidder
karşısındakinin duygularına katılan
sympathetic
kongreye katılan
conventioneer
konvoy sonradan katılan
convoy joiner
konvoya sonradan katılan
convoy joiner
müzakereye katılan
discussant
müzakereye katılan
debater
müzakereye katılan
(US) discussant
toplu sözleşme müzakerelerine katılan
collective bargainer bargainor
üniversitedeki politik eylemlere katılan
nonstudent
katılan kimse
comer
katılan kişi
partaker
katılan sermaye
brought in capital
açık artırmaya (ihalede) katılan teklif sahibi
bidder
ağırlaşması veya koyulaşması için bir şeye katılan madde
loading
araştırmaya katılan şahıs
respondent Noun
aynı seçimde seçime katılan aday
running mate
baskına katılan polis
raider
bir devletin sınırları içine şu veya bu yolla katılan toprak
incorporation of a territory
bir devletin sınırları içine şu veya bu yolla katılan toprak
incorporated body of a territory
bir iş seyahatine katılan kişi
itera n cy
bir konferansa katılan kişi
participant in a conference
bir konvansiyona katılan devlet
government party to a convention
bir toplantıya katılan halkın kalitesinin ölçülmesi
audience measurement
bir toplantıya katılan kimse
participant of a meeting
davaya katılan kimse
invervenant
davaya katılan tanık
prosecuting witness
gösteriye katılan kişi
manifestant
greve katılan işçi
striker
hamur işlerine katılan yağ
shortening
içeceğe katılan alkollü içki
stick
içkiye katılan buz ve soda
set up
kâra katılan işçi
profit-sharing employee
kâra katılan işçi
profit-sharing employee employe
konferansa katılan kişi
conferee
konferansa katılan kişi
(US) conferee
konferansa katılan kişi
conference member
konferansa katılan üye
conference member
kongreye katılan üye
congress member
Kongre'ye katılan üye
congress member
oturuma katılan üye
conference delegate
panele katılan kişi
panelist
sanayicinin temcilcisi olarak müzakereye katılan kişi
industry negotiator
sanayicinin temsilcisi olarak müzakereye katılan kişi
industry negotiator
savaşa katılan kişi
campaigner
seçim kampanyasına katılan aday
election campaigner Noun
seçim kampanyasına katılan aday
campaigner
sendika temsilcisi olarak müzakereye katılan kişi
union negotiator
sermayeye katılan ayni varlık
assets in kind brought in
sermayeye katılan ayni varlık
assets in kind brough in
sırf fiyatı artırmak için açık artırmaya katılan kişi
mock bidder
sonradan davaya katılan davalı
defendant added
suçun işlenmesi sırasında katılan feri fail
accessory in the fact
suçun işlenmesi sırasında katılan feri fail
accessory during the fact
suçun işlenmesi sırasında katılan feri fail
accessory at the fact
suçun işlenmesine teşvik ve tahrikle katılan feri fail
accessory before the fact
toplu sözleşmeye katılan temsilciler kurulu
bargaining body
zirve toplantısına katılan kimse
summitteer
zirve toplantısına katılan kişi
sumitteer
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Önündeki Yargılama Sürecine Katılan Kişilere İlişkin Avrupa Sözleşmesi
European Agreement Relating to Persons Participating in Proceedings of the European Court of Human Rights Noun, International Law
Turkish-English phrases from Zargan's own database