birine sırrını açmak
Verb
birini vekil tayin etmek
Verb
(US) birini mirasçısı olarak belirlemek
Verb
birini temsilci tayin etmek
Verb
birini temsilci atamak
Verb
birini vekil tayin etmek
Verb
bir işte biriyle ortaklığa girişmek
Verb
ömrü boyunca birinin baş belası olmak
Verb
birine kendi iradesine boyun eğdirmek
Verb
birine mâmelekinin tümünü vasiyet etmek
Verb
birine mülkünün tümünü vasiyette bulunmak
Verb
birini kendi tarafına kazanmak
Verb
(US) birini mirasçı atamak
Verb
birini vekil tayin etmek
Verb
birini en iyi dostları arasında saymak
Verb
birini haklarından mahrum etmek
Verb
birinin yetkisini almak
Verb
birine kılıç çekmek birinin dikkatini bir şeye çekmek
Verb
birine ağzına geleni söylemek
Verb
birini şiddetle paylamak
Verb
birisini azarlamak/paylamak, hakkında düşündüklerini açıkça söylemek.
birine müteşekkir olmak
Verb
birine niyetleri hakkında kesin bilgi vermek
Verb
birine niyetlerini bildirmek
Verb
birine niyetlerini bildirmek
Verb
el sıkarak anlaşmak, mutabık kalmak.
birine vasiyetinde bir şey vermek
Verb
birine vasiyetinde birşey vermek
Verb
birine hayatının en zevkli anını yaşatmak
Verb
birini kitaplığından yararlandırmak
Verb
vasiyetnamesinde birine 200,000 dolar bırakmak
Verb
(US) tahammülünü yitirmek
Verb
birini otoritesi altında bulundurmak
Verb
birini avuç unda tutmak
Verb
destekleyicisi bulunmak
Verb
birini emrine tabi kılmak
Verb
(birisini) avucunun içine almak, bir kimse üzerinde büyük nüfuz ve kudreti olmak.
birine güvenerek saygı göstermek
Verb
bir kimseyi dostları arasına katmak
Verb
birini vasiyetnamesine dahil etmek
Verb
birini vâris tayin etmek
Verb
birini kadrosunda tutmak
Verb
birini sözle paylamak
Verb
birine yardımda bulunmak
Verb
birine korkuyla bakmak
Verb
birini mirasçı yapmak
Verb
birini vâris tayin etmek
Verb
birini vekil tayin etmek
Verb
birini hedefi olarak tayin etmek
Verb
birini vasiyetnamesine almak
Verb
birini vasiyetname sine almak
Verb
vasiyetnamesine birini almak
Verb
birine gerçek niyetlerini başka türlü göstermek
Verb
birine işine iştirak etmesini teklif etmek
Verb
birine başsağlığı dilemek
Verb
birine kendi cebinden para vermek
Verb
birinin masrafını kendi cep inden çekmek
Verb
birinin masrafını kendi cebinden çekmek
Verb
birini söylediğinin doğru olmadığına inandırmak
Verb
birini bürosuna almak
Verb
kolunu birinin beline dolamak.
birini (oyunda) cebinden çıkarmak
Verb
birini vasiyetinde düşünmek
Verb
birini otorite olarak göstermek
Verb
birine el kaldırmak, dövmeye yeltenmek.
birini ailesine kabul etmek
Verb
birini aileye kabul etmek
Verb
birini vasiyetnamesinde unutmamak
Verb
birine sırlarını açmak
Verb
birini çalıştırmak üzere yanına almak
Verb
birini himayeye almak
Verb
birini koruma sına almak
Verb
birisiyle kader birliği yapmak, kaderleri bir olmak.
birinin dostluğunu/sevgisini kazanmaya çalışmak.
birini (küçük) parmağında oynatmak.
birini parmağının ucunda oynatmak
Verb
birini parmağında oynatmak
Verb
birini göz ucuyla izlemek
Verb
birini kendi tarafına kazanmak
Verb
birine fikrini kabul ettirmek
Verb
partisine birini kazanmak
Verb
parti sine birini kazanmak
Verb
birisini parmağında oynatmak, ona her istediğini yaptırmak.
birinin arkasından konuşmak
Verb
birinin hakkında kötü konuşmak
Verb
birini oyuncu olarak seçmek
Verb, Cinema
birini oyuncular arasına seçmek
Verb, Cinema
birine rol vermek
Verb, Cinema
birinin gecikmesine neden olmak
Verb
biriyle cinsel ilişkiye girmek istemek
Verb
birini cinsel olarak arzulamak
Verb
birini hayal kırıklığına uğratmak
Verb
birini yüzüstü bırakmak
Verb
birini serbest bırakmak
Verb
birini tahliye etmek
Verb
birini özgür bırakmak
Verb
birinin üstünü aramak
Noun
(US) bir kimsenin üstünü aramak
Verb
biriyle cinsel ilişkide bulunmak
Verb
biriyle birlikte olmak
Verb
biriyle cinsel ilişkiye girmek
Verb
birini gizlice görevlendirmek
Verb
birinin işten ayrılmamasını sağlamak
Verb
birinin çalışmaya devam etmesini sağlamak
Verb
bir kimsenin üstünü aramak
Verb
birini yargıcın huzuruna çıkarmak
Verb, Law
birini mahkemeye çıkarmak
Verb, Law
birine birinin yanında rol vermek
Verb, Cinema
birine birinin karşısında rol vermek
Verb, Cinema
birini zorla tutmak ; birini bir şey yapmaya zorlamak .
birini birinin eline teslim etmek
Verb
birini birinin ellerine bırakmak
Verb
birini birine teslim etmek
Verb
birinin biri olduğunu tespit etmek
Verb
birinin biri olduğunu ortaya çıkarmak
Verb
birinin biri olduğunu teşhis etmek
Verb
birini biriyle özdeşleştirmek
Verb
.: (birisi için) ötünmek, şefaat etmek.
He interceded with the governor for me, and I was saved. To intercede with the father for (on behalf of) the daughter.
birini biriyle tanıştırmak
Verb
birini birine tanıştırmak
Verb
birini biriyle buluşturmak
Verb
birini birine ayarlamak
Verb
biriyle biri arasında çöpçatanlık etmek
Verb
birinin adından esinlenerek birini adlandırmak
Verb
birine birinin adını vermek
Verb
birini birine 100 dolar vermesi için ikna etmek
Verb
birine birini vermek (telefonda)
Verb
birine birini ayarlamak
Verb
birini birine bağlamak (telefonda)
Verb
birini biriyle tanıştırmak
Verb
birini birine bağlamak
Verb
biriyle birini görüştürmek
Verb
biriyle birinin telefonda görüşmesini sağlamak
Verb
telefonla birini birine bağlamak
Verb
birini birine havale etmek
Verb
birini birine sevk etmek
Verb
birini birine düşman etmek
Verb
biriyle birinin arasını bozmak
Verb
birini birinden ayırt etmek
Verb
biriyle birini ayırt etmek
Verb