tehdit

Turkish-English Translation

  1. menace
  2. Noun intimidation
  3. coercion
  4. threat
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

barış tehdidi
threat to peace
darbe tehdidi
threat of a coup
dava açma tehdidi
notice of motion
dava açma tehdidi
notice of action
grev tehdidi
strike threat
hayatı tehdit eden
life-threatening Adjective, Medicine
istifa tehdidi
threat of resignation
isyan tehdidi
secessionist threat
rekabet tehdidi
competitive threat Noun, Competition Law
savaş tehdidi
threat of war
silah tehdidi
to hold at gunpoint
(birini) tehdit
off the hook
artan tehdit
escalation threat
asılsız tehdit
idle threat
askerî tehdit
military threat Noun, Military
dış tehdit
(Lat.) brutum fulmen
dış tehdit
foreign threat Noun, Politics-Intl. Relations
gizli tehdit
hidden threat
potansiyel tehdit
potential menace
tehdit algısı
perceived threat Noun, Psychology
tehdit dile para istemek
to demand money with menaces Verb
tehdit eden şey
menace
tehdit eden şey
imminence
tehdit eden tehlike
overhanging danger
tehdit eder olmak
to brew Verb
tehdit edici
blockbuster
tehdit edici
comminatory
tehdit edici
threatening
tehdit edici davranış
threatening attitude
tehdit etme
intimidation Noun
tehdit etmek
to jeopardise Verb
tehdit etmek
to impend Verb
tehdit etmek
to bear down Verb
tehdit etmek
to intimidate Verb
tehdit etmek
to menace Verb
tehdit etmek
to threaten Verb
tehdit karşısında sinmek
to surrender to intimidation Verb
tehdit mektubu
threatening letter Noun, Law
tehdit oluşturmak
to present a threat Verb
tehdit savurmak
to threaten Verb
tehdit savurmak
to thunder Verb
tehdit ve şiddet kullanarak girmek suretiyle işgal etme
forcible detainer
(iş) sağlığı tehdit eden koşullar
health hazards Noun
(İskoçya) tehdit mektubu
incendiary letter
bakışıyla tehdit etmek
to look daggers Verb
barışı tehdit etmek
to threaten the peace Verb
barışı tehdit etmek
to threaten peace Verb
bir memuru kovmakla tehdit etmek
to threaten an employee with dismissal Verb
bir tanığı tehdit ederek sindirmek
to intimidate a witness Verb
birini bir şey ile tehdit etmek
to hold something over sb Verb
birini işinden çıkarmakla tehdit etmek
to threaten someone with the sack Verb
birini tehdit ederek para isteme ya da çıkar sağlama
chantage
birini tehdit etmek
to utter a threat against sb Verb
birini tehdit etmek
to bear down on someone Verb
birinin güvenliğini tehdit eden şey
menace to sb's safety
ceza ile tehdit etmek
to threaten with punishment Verb
dava açmakla tehdit etmek
to threaten legal action Verb
dünya barışını tehdit eden şey
menace to world peace
görünüşü ve davranışı tehdit edici
baleful
korku yaratan tehdit veya güç kullanma
constructive force
milli güvenliği tehdit eden tehlikeler
dangers to national security Noun
milli güvenliği tehdit etmek
to threaten national security Verb, Politics-Intl. Relations
savaşla tehdit etmek
to menace with war Verb
sessizce ya da tehdit eder biçimde hareket etmek
to stalk Verb
suçunu açığa çıkarmakla birini tehdit etmek
to threaten someone with exposure Verb
vb tehdit etme
at a knife point
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Korkutma, gözdağı verme
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.