tell one&

tespih çekmek, dua etmek.
There was a few old man counting their beads in the hushed silence of the
mosque: Caminin derin sessizliği içinde birkaç ihtiyar tespih çekip dua ediyordu.
yaşamının mahrem ayrıntılarını bir dosta anlatmak Verb
kendi uydurduğu bir hikâyeyi anlatmak Verb
tespih çekmek Verb
bir işi ifa etmek Verb
(US) parasını saymak Verb
adıni bağışlamak Verb
adını söylemek Verb
kendi açısından konuşmak Verb
kendine göre konuşmak Verb
parasını saymak Verb