the market

English-Turkish Translation

  1. (borsa) ticaretin az olduğu piyasa
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

analyse the market
piyasa analizi yapmak Verb
analysis of the market
piyasa analizi
apportion the market
piyasayı ayırmak Verb
apportion the market
piyasayı bölmek Verb
at the market
(US) borsa kuru üzerinden
at the market
borsa kuru üzerinden
bang the market
indirimli satışta piyasayı allak bullak etmek Verb
be at the market
piyasada olmak Verb
be long of the market
(US) ilerde yükselmesini bekleyerek elinde değerli kâğıtları tutmak Verb
be on the market
borsa teklif edilmek Verb
boom the market
borsa da fiyatları yükseltmek Verb
boom the market
fiyatları yükseltmek Verb
bring on the market
piyasaya çıkarmak Verb
bull the market
daha sonra fiyatlar yükseldiğinde kârla satmak Verb
calm the market
piyasaya istikrar kazandırmak Verb
capture the market
piyasayı ele geçirmek Verb
clerk of the market
pazarbaşı
close to the market
çarşıya yakın
collapse of the market
borsada fiyatların ani düşüşü
collapse of the market
piyasanın çöküşü
come into the market
piyasaya gelmek Verb
come into the market
(borsa) teklif edilmek Verb
command the market
piyasaya hâkim olmak Verb
competition for the market
pazar için rekabet Noun, Competition Law
competition in the market
pazar içinde rekabet Noun, Competition Law
condition of the market
piyasanın durumu
congest the market
piyasaya mal yağdırmak Verb
congest the market
piyasayı mala boğmak Verb
conquer the market
piyasayı ele geçirmek Verb
control of the market
pazar kontrolu
control of the market
pazar kontrolü
control the market
piyasayı kontrolu altında tutmak Verb
control the market
piyasayı kontrolü altında tutmak Verb
corner the market
piyasayı ele geçirmek Verb
corner the market
piyasadan toptan mal kaldırmak Verb
corner the market
ihtikâr yapmak Verb
cornering the market
piyasayı köşeye sıkıştırmak Verb
cornering the market
piyasayı köşeye sıkıştırma
cornering the market
piyasadaki tekel durumundan yararlanmayı amaçlayan kişi ya da örgüt
corporation dominating the market
piyasaya hâkim şirket
depress the market
fiyatları düşürmek Verb
depression of the market
piyasada fiyatların düşmesi
disruption in the market
karışıklığı
disruption in the market
düzensizliği
disruption in the market
piyasanın bölünmesi
divide the market
piyasayı paylaşmak Verb
dominate the market
piyasaya hâkim olmak Verb
domination of the market
pazara hâkimiyet
downturn in the market
piyasanın kötüye gitmesi
drug in the market
ibadullah, piyasada pek bol bulunan madde.
drug on the market
ibadullah, piyasada pek bol bulunan madde.
edge into the market
piyasada yavaş yavaş yer edinmek Verb
elasticity of the market
piyasanın esnekliği
firmness of the market
piyasanın istikrarı
flog on the market
elden çıkarmak Verb
flog on the market
malları ucuza elden çıkarmak Verb
flog on the market
ucuza satmak Verb
flood (flow) the market
piyasayı mala boğmak Verb
flood the market
piyasayı (mala) boğmak Verb
fluctuation of the market
piyasanın dalgalanması
force the market
piyasayı zorlamak Verb
forestall the market
ihtikâr amacıyla piyasadan bütün malları toplamak Verb
forward goods to the market
malları piyasaya sevk etmek Verb
fraction of the market
pazarın bir bölümü
gauge the market
piyasayı yoklamak Verb
glut in the market
piyasada mal bolluğu
glut the market
piyasayı mala boğmak Verb
glut the market
pazarı mala boğmak Verb
glut up the market
piyasayı mala boğmak Verb
go long of the market
fiyatların yükselmesini bekleyerek kıymetli kâğıtları elde tutmak Verb
grip of the market
piyasaya hâkim olmak Verb
hammer the market
(US) bir piyasada açıktan satış ile fiyatları düşürmek Verb
hardening of the market
(borsa) fiyatların düzenli yükselmesi
have effect on the market
piyasayı etkilemek Verb
heaviness of the market
piyasanın ağır işlemesi
hold on the market
piyasadaki payını elde tutmak Verb
hold on the market
piyasa daki payını elde tutmak Verb
hold onto the market
piyasa hissesini tutmak Verb
hold the market
piyasayı tutmak Verb
holding the market
(US) piyasayı tutma
in the market
pazarda
in the market
pazar da
in the market
pazar yerinde
indigestion in the market
piyasada hazımsızlık
insecurity of the market
piyasanın kararsızlığı
introduce into the market
piyasaya çıkarmak Verb
introduce into the market
piyasaya sürmek Verb, Management
introduce to the market
piyasaya sürmek Verb, Management
jump into the market
birden satın alma emri vermek Verb
launch on the market
piyasaya çıkarmak Verb
launching on the market
piyasaya çıkarma
manipulate the market
alım satım yaparak piyasanın olduğundan daha canlı görünmesini sağlamak ve bu şekilde fiyatları etkilemek Verb
manipulate the market
piyasayı eli altında tutmak Verb
manipulation of the market
alım satım yaparak piyasanın olduğundan daha canlı görünmesini sağlamak yoluyla fiyatları etkilemek Verb
manipulation of the market
ajiotaj
mesmerize the market
piyasayı avucu içine almak Verb
milk the market
spekülasyonlarla borsayı yağma etmek Verb
milk the market
borsa spekülasyonlarla borsayı yağma etmek Verb
milk the market
(borsa , US) spekülasyon dalavereleriyle piyasayı yağma etmek Verb
milk the market
piyasayı sömürmek Verb
miss the market
satış olanağını kaçırmak Verb
mood of the market
piyasanın havası Noun
nearest to the market
pazara yakın
obtainable on the market
piyasadan elde edilebilir
obtainable on the market
piyasada mevcut
on the market
satılık, piyasada.
Put his house on the market: Evini satışa çıkarmak.
A good selection of DEVAMINI OKU
fresh produce on the market: piyasada çeşitli taze ürünler. GİZLE
oust from the market
piyasadan kovmak Verb
overdiscount the market
borsa piyasasında fiyatların çok yükseleceğini beklemek Verb
overhang the market
piyasayı bunaltmak Verb
overstock the market
piyasayı mala boğmak Verb
peg the market
piyasada kurları sabit tutmak Verb
place on the market
piyasaya göndermek Verb
placing on the market
piyasaya arz
play the market
borsada spekülasyon yapmak.
playing the market
spekülasyon yapma
pricing out of the market
fiyat yapısının çok yüksek olmasından ötürü üreticinin mallarının geleneksel pazarlarda satılamaması durumu
prospects of the market
konjonktür beklentileri Noun
proximity to the market
çarşıya yakınlık
pull off the market
piyasadan çekmek Verb, Medicine
put into the market
piyasaya çıkarmak Verb
put on the market
piyasaya sürmek Verb, Management
put on the market
piyasaya çıkarmak Verb
put on the market
pazara çıkarmak Verb, Advertising
put onto the market
piyasaya çıkarmak Verb
receptiveness of the market
piyasanın alırlık durumu
recovery of the market
piyasanın istikrara kavuşması
recovery of the market
borsada fiyatların yükselmesi
regain the market
bir pazarı yeniden ele geçirmek Verb
regulate the market
piyasayı kontrol etmek Verb
regulation of the market
piyasanın düzenlenmesi
relieve the market
piyasayı ferahlatmak Verb
report of the market
piyasa bülteni
report of the market
borsa bülteni
rescue the market
piyasayı canlandırmak Verb
rescue the market
piyasayı desteklemek Verb
rescue the market
piyasayı destekleyici girişimlerde bulunmak Verb
revival of the market
piyasanın canlanması
rig the market
(Br) aktif piyasa süsü vermek için yapay alım satımlar yapıp başka yatırımları etkilemek Verb
rig up the market
acele gösteri düzenlemek Verb
rigging the market
belirli bir hisse senedini büyük miktarda satın alıp veya satın alma haklarını elde edip geçici olarak DEVAMINI OKU
piyasayı kontrol altına alma GİZLE
run of the market
piyasanın seyri
satiate the market
piyasayı doyurmak Verb
sell at the market
(US) borsa fiyatı üzerinden satmak Verb
share in the market
pazardaki pay
share of the market
pazar payı Noun, Management
sharing of the market
pazarın paylaşılması
sharing the market
pazarın paylaşılması
shift in the market
pazar değişmesi
short end of the market
kısa vadeli menkul kıymetler piyasası
short end of the market
kısa vadeli menkul değer piyasası
spoiling the market
önemli miktarda mal veya hisse senedi stokunu zaman içinde küçük miktarlarda satın almak ya da satmak DEVAMINI OKU
yerine birdenbire alıp satarak piyasa fiyatının GİZLE
stag the market
çabuk kâr elde etmek amacıyla hisse senedi alıp satmak Verb
stalwarts of the market
piyasada başta giden cari fiyatlar Noun
state of the market
piyasanın durumu
statement of the market
piyasa raporu
stimulate the market
piyasayı canlandırmak Verb
stock in the market
piyasa mevcudu
straddle the market
öte yandan fiyatı yükselen hisse senedi spekülasyonu yapmak Verb
straddle the market
(US) bir yandan fiyatı düşen
strength in the market
piyasada hisse senedi fiyatlarının yükselişi
supply the market
piyasaya mal vermek Verb
supporting the market
piyasayı destekleme
supporting the market
piyasayı destekleme (borsada , cari piyasa fiyatının altında satın alma emirleri verme
swamp the market
piyasayı mala boğmak Verb
take off the market
piyasadan çekmek Verb, Medicine
tampering with the market
borsadaki işlemleri kendi normal gidişinden saptıran ve dalgalanmaları şiddetlendirici yönde yapılan müdahale
tendencies of the market
piyasanın eğilimleri Noun
the run of the market
piyasa daki eğilimler
throw goods into the market
piyasaya mal sürmek Verb
throw on the market
piyasaya çıkarmak Verb
to bull the market
fiyatların yükseleceği beklentisiyle cari fiyatlardan menkul kıymetler satın alıp
to stag the market
yatırım için elinde menkul değer bulundurmayıp
tone of the market
borsanın havası Noun
top end of the market
kaliteli ürün pazarı
turn in the market
piyasada ani değişiklik
turn of the market
(cober , Br) kur kazancı
understand the market
piyasadan anlamak Verb
unload stock on the market
piyasaya fazla miktarda hisse senedi sürmek Verb
unsettled state of the market
borsanın kararsızlığı
wait out the market
piyasaya mal sürmeyerek fiyatları etkilemek Verb
wait out the market
hisse senetlerini elde tutarak piyasayı etkilemek Verb
weakness in the market
piyasada durgunluk
the market is glutted
piyasa mala boğuldu
in the market for
satınalmaya niyetli.
in the market for a car/for a house.
be on/come into market: satışa çıkmak.
outrun the market average
piyasa ortalamasını aşmak Verb
set the market price
narh koymak Verb
blanket the entire market
bütün piyasayı elinde tutmak Verb
blanket the entire market
bütün piyasayı kapsamak Verb
bring one's pigs to a pretty the wrong market
yanlış ata oynamak Verb
enter the labor market
işgücü piyasasına girmek Verb
list on the stock market
borsaya kote ettirmek Verb
nurse the capital market
sermaye piyasasını beslemek Verb
play the stock market
piyasada hisse senetlerinin spekülasyonunu yapmak Verb
play the stock market
borsada hisse senedi spekülasyonu yapmak Verb
purchase in the open market
piyasadan satın almak Verb
reaction on the stock market
borsadaki reaksiyon
recovery of the stock market
borsanın canlanması
revitalize the capital market
sermaye piyasasını yeniden canlandırmak Verb
the bullion market
Londra altın ve gümüş piyasası
English-Turkish phrases from Zargan's own database
 
 
Bize Ulaşın
Geri-bildirimde bulunun