hesap sahibi
Noun, Banking
kendi namına hareket etmek
Verb
kendi adına hareket etmek
Verb
birinin şöhretini kıskanmak
Verb
kendi adı altında iş yapmak
Verb
kendi hesabına iş yapmak
Verb
bir kimsenin adını lekelemek, namusuna leke sürmek.
adını otelde kalanlar defterine yazmak
Verb
adını ziyaretçiler defterine yazmak
Verb
adını bir listeye yazmak
Verb
resmi bir forma adını yazmak
Verb
adını listeye yazdırmak
Verb
adıni , soyadını söylemek
Verb
kendi alanında büyük ün yapmış olmak
Verb
asalet unvanına sahip olmak
Verb
bir takım unvanları olmak
Verb
üyeliğini muhafaza etmek
Verb
adını bir girişime vermek
Verb
bir şeye kendi adını vermek
Verb
(kötü bir işe) adı karışmak, methaldar olmak, (bir işte) parmağı olmak.
Don't lend yourself to foolish schemes. I shall not lend myself to your scheme.
kendi yağıyla kavrulmak
Verb
adının hakkını vermek
Verb
isminin hakkını vermek
Verb
giysileri üzerine kendi adını yazmak
Verb
adına beş parası olmamak
Verb
(bir kimse) adı lekelenmiş/şöhretine leke sürülmüş.
matbaa harfi bir adresi matbaa harfleriyle yazmak adını matbaa harfleriyle
adını matbaa hafleriyle yazmak
Verb
bir kitabı kendi adıyla yayımlamak
Verb
bir kitabı kendi adına yayımlamak
Verb
adını listeye koymak
Verb
adını listeye koymak
Verb
adını listeye koymak
Verb
muhbirin adını açıklamayı reddetmek
Verb
kızlık adını yeniden kullanmaya başlamak
Verb
birine geldiğini haber verdirmek
Verb
bir belgeyi imzalamak
Verb
bir mektuba imzasını atmak
Verb
adını ve adresini zarfın üstüne basmak
Verb
adını ve adresini zarfın üzerine basmak
Verb
adını bir belgenin altına koymak
Verb
adını bir dilekçenin altına koymak
Verb
kendi adına dava açmak
Verb
kendine/şahsına ait/mahsus/özgü, kendisinin, kendi adına.
He hasn't a friend to his name: Bir
tek dostu bile yok.
I haven't a penny to my name: Meteliğim yok.
İsminizi öğrenebilir miyim?
Sentence
Adınızı öğrenebilir miyim?
Sentence
adını soyadını yazmak
Verb
adıni , soyadını yazmak
Verb
adını açık olarak yazmak
Verb
kendine bir ad takmak
Verb
bir markanın kelimelerden oluşan kısmı
ticaret unvanı
Noun, Management
ikinci ad, takma ad, lâkap, müstear ad.
Noun
(a) vaftiz adı, vaftizde verilen ad, (b) ad, küçük ad/isim.
ticaret unvanı
Noun, Management
gizlenmek amacıyla kullanılan , kişinin kendi adından başka bir ad
gizlenmek amacıyla kullanılan kendi adından başka bir ad
belge adı
Information Technology
herkesçe tanınan bir isim
Noun
birini ad ıyla tanımak
Verb
birini (sadece) adıyla tanımak
Verb
kızlık soyadı, bir kadının evlenmeden önceki soyadı
ad, isim, göbek adı ile soyadı arasındaki ad.
Noun
takma ad, müstear isim.
Noun
mahlas
Noun, Language-Literature
müstear isim
Noun, Language-Literature
sevgi/şefkat ifade eden ad/isim.
Teddy was her pet name for him.
Noun
birine ad ıyla atıfta bulunmak
Verb
bir değerli kâğıdın borsa daki adı
birinin adını kullanmak
Verb
bir gün tespit etmek
Verb
yaka kartı
Noun, Management
ad/isim günü: (a) bir kimsenin adını aldığı aziz namına yapılan bayram günü, (b) bir kimseye ad konulan gün, vaftiz günü.
Noun
birini bir göreve getirmek
Verb
adrese teslim eden tedarikçi firma
sahibinin adını gösteren ve giysi üzerine dikilen şerit