tired

  1. Adjective yorgun, bitkin, bitap, uykulu, uykusu gelmiş.
    tired out: bitap düşmüş, bitkin.
  2. Adjective (oto) lâstikli, lâstikleri takılmış.
dökülmek Verb
hurdahaş olmak Verb
bitkin
çok yorgun
yorulmak.
baygın düşmek Verb
canı çıkmak Verb
sıkılmak Verb
bıkmak Verb
yorulmak Verb
yorgun görünmek Verb
bıktırmak, canını sıkmak, sabrını tüketmek.
You make me tired .
hoşaf gibi (argo)
bıkmış, usanmış.
be/get/grow tired of sth.: bir şeyden bıkmak/usanmak.
He is tired of eating
the same food every day: Her gün aynı yemeği yemekten bıktı.
I'm tired of you: Senden bıktım/illâllah!
yıpranmış
aşınmış
bir şeyden gına gelmiş olmak Verb
gına gelmek Verb
gına getirmek Verb
canından bezmek Verb
kesilmek Verb
kafası durmak Verb
bıkmak Verb