uneven

  1. Adjective pürüzlü, kaba, düzgün olmayan, engebeli, engelli, arızalı.
    uneven ground.
  2. Adjective düzensiz, intizamsız, gayrı muntazam.
    Her hair has been badly cut and the ends are uneven . His heart
    beat at an uneven rate. His work has been rather uneven this year.
  3. Adjective haksız, tek taraflı, taraf tutan.
    an uneven contest.
  4. Adjective dengesiz, dengelenmemiş, simetrisiz.
  5. Adjective (sayı) tek, 2 ile bölünemeyen.
    The number 3 is uneven.
pürüzlenmek Verb
yamru yumru
eşitsiz dağıtım
fiyatların çok dalgalandığı bir piyasa
yamrulmak Verb
(borsa) tedirgin görünümde olmak Verb
bir dakikası ötekine uymamak Verb
düzensiz bir eğilim göstermek Verb
düzensiz bir trend göstermek Verb