universal

  1. Adjective, Religion-Faith kevnî
  2. Adjective cihanşümul
  3. Adjective âlemşümul
  4. Adjective evrensel, cihanşümul, âlemşumul, dünya çapında, dünyayı/kâinatı kapsayan.
    a universal law.
  5. Adjective her yerde/ herkesçe kullanılan/kabul edilen.
    a universal language: evrensel dil.
  6. Adjective genel, umumî, herkesi ilgilendiren.
    universal military training: genel /mecburî askerlik eğitimi.

    It's a subject of universal interest: O, herkesi ilgilendiren bir konudur.
    universal applause: umumî takdir/alkış.
    universal suffrage: genel oy hakkı.
  7. Adjective küllî, herşeyi kapsayan.
  8. Adjective, Logic tümel
  9. Adjective, Machines üniversel, her işe elverişli/uygun.
    This machine has a universal use in the home.
    universal
    wrench: İngiliz anahtarı.
  10. Noun, Logic tümel önerme, küllî kaziye.
  11. Noun evrensel kavram/ilke.
  12. Noun zamanla değişmeyen metafizik varlık.
  13. Noun (bkz: universal joint )
Evrensel hizmet yükümlülüğü altında postacılık faaliyetleri (NACE kodu: 53.1) Noun, Trades-Professions
Evrensel hizmet yükümlülüğü altında postacılık faaliyetleri (NACE kodu: 53.10) Noun, Trades-Professions
bir tür birikimli hayat sigortası Noun, Insurance
evrenselleştirici Adjective, Philosophy
evrenselleştirici Adjective, Philosophy
dünyaca tanınma ve takdir görme
(alet) üniversal ayar
umumi vekil
genel temsilci
temel gelir Noun, Economics
evrensel temel gelir Noun, Economics
vatandaşlık geliri Noun, Economics
vatandaşlık temel geliri Noun, Economics
temel gelir güvencesi Noun, Economics
universal joint
İnsan Hakları Evrensel Bildirisi Noun, European Union
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi Noun, Rights-Freedoms
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi Noun, International Law
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi (İHEB) Proper Name, Rights-Freedoms
İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi (İHEB) Proper Name, Rights-Freedoms
ekonomi ya da spor gibi uzmanlaşmış bölümlerin dışında
bir gazetede tüm genel metinlerden sorumlu olan bölüm
kanı her gruba uyan bağışçı. Noun
genel mecburi askerlik hizmeti
toplu eğlence
kamu oylaması
bütün yurttaşlara tanınan oy hakkı
dünya çapında dâhi
terekenin aktif ve pasifi ile intikal ettiği mirasçı
dünya tarihi
devletler hukuku (istisnasız bütün devletlere uygulanan uluslararası hukuk kuralları Noun
kardan kavraması, üniversel kavrama.
universal, universal coupling ile ayni anlama gelir. Noun
geniş bilgi
dünyanın her yerinde konuşulan dil
evrensel dil
lehdara terekenin tümünden haklarını alma yetkisi veren vasiyet
suç işleme düşkünlüğü
genel zorunlu askerlik
her ortağın bütün varlığının sermayeye katılmasıyla oluşan ortaklık
her bir ortağın bütün varlığının sermayeye katılmasıyla oluşan ortaklık
her ortağın bütün malları ile katıldığı ortaklık
dünyanın her yeri için geçerli patent hakkı
dünya patenti
dünya posta birliği
Dünya Posta Konvansiyonu
dünya posta birliği Proper Name, Organizations
(Br) karışık mal ticareti yapan tüccar
(Br) karışık mal ticareti yapanlar Noun
genel temsilcilik
istisnasız uygulanan genel kural
evrensel seri veri yolu Noun, Information Technology
Dış aygıtların (yazıcı vb.) bilgisayara bağlanmasını sağlayan veriyolu Noun, Hardware
evrensel hizmet Noun, Competition Law
evrensel çözüm Noun
küllî halefiyet Noun, Law
külli intikale konu olan şahıs
küllî halef Noun, Law
külli halef Noun, Law
genel seçim hakkı
(seçim) genel oy kullanma hakkı
genel oy hakkı Noun, Rights-Freedoms
tüm bankacılık işlerini tek başına ya da vezneyi terk etmeden yapabilen banka veznedarı
evrensel gerçek
dünyanın her yerinde geçerlik
genel oy kullanma hakkı
dünyaca takdir görmek Verb
Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürlüğü Noun, Organizations
universal adjustment
universal coupling

Dünya çapında ... ilgilendiren, evrensel