okuldan dosdoğru babasının işine girmek
Fiil
Tibet ceylânı
(Procapra picticaudata).
İsim
hisse piyasasında fiyat düşmesinden yararlanmak
Fiil
borsada fiyat yükselmeleri spekülasyonu yapmak
Fiil
saatte yüz kilometre gitmek
Fiil
(a) çok iş görmek, (para) çok şey satınalmak.
Ten dollars don't go far nowadays. (b) başarılı
olmak, (mesleğinde) ilerlemek.
The boy is clever and will go far (in his job). (c) (ihtiyaca) yetmek, (uzun süre) dayanmak.
Those potatoes won't go far when there are 10 people to feed.
(a) uzaklara gitmek, çok ilerlemek.
He will go a long way: Bu adam çok ilerler. (b) büyük bir
etki yapmak, etkisi uzun sürmek, çok işe yaramak.
bir adım daha ileri gitmek
Fiil
oldukça fazla sık dışarı çıkmak
Fiil
bir cadde boyunca gitmek
Fiil
adımlarını sıklaştırmak
Fiil
ağır adımlarla yürümek
Fiil
bir proje için yeşil ışık yakılmak
Fiil
bir konuya geri dönmek
Fiil
bir kararın nedenini aydınlatmak
Fiil
sözleşmenin kapsamı dışına çıkmak
Fiil
bir sorunu dikkatle ele almak
Fiil
(US) bir konuya üstünkörü dokunmak
Fiil
çek arabanı! git kendi işine! çekil oradan! sen kendi işine bak!
(argo) Bas git ! Çek arabanı
(a) ortadan kaybolmak, kayıplara karışmak, izi bulunamamak, (b) arızalanmak, çalışmaz halde olmak, (c)
ölmek.
He's gone for a burton: (a) Kayıplara karıştı. (b) Öldü. (c) (uçak) Düştü.
hekim çağırmaya gitmek
Fiil
arabayla gezintiye çıkmak
Fiil
birine referans için başvurmak
Fiil
arabayla gezintiye çıkmak
Fiil
küçük bir gezintiye çıkmak
Fiil
bir konuya yeniden eğilmek
Fiil
hırsız peşinden silahla koşmak
Fiil
hırsız peşinde silahla koşmak
Fiil
taşıt ücretini yarı yarıya bölüşmek
Fiil
taşıt ücretini yarıyarıya bölüşmek
Fiil
kafile halinde yürümek
Fiil
kayıp bir çocuğu aramaya çıkmak
Fiil
bir fiyat üzerinde anlaşmak
Fiil
gizli toplantı yapmak
Fiil
bir davanın tutarlı olup olmadığını tartışmak
Fiil
bir konuyu artık fazla deşmeden bırakmak
Fiil
birden konu değiştirmek
Fiil
öfkelenip çıkıp gitmek
Fiil
büyük başarı sağlamak.
Zeki Müren's latest song has really gone off with a bang over here.
turistik geziye çıkmak
Fiil
bir yere boşuna gitmek
Fiil
bir konferans turnesine çıkmak
Fiil
konferans turnesine çıkmak
Fiil
deniz kenarına bir gezintiye gitmek
Fiil
bir seyahat acentesinin düzenlediği geziye çıkmak
Fiil
Hele bir yap! (Görürsün gününü); Hele bir teşebbüs et (o zaman dünyanın kaç bucak olduğunu anlarsın)!
sık sık eğlence amacıyla dışarı çıkmak
Fiil
tehlike durumundaki bir geminin yardımına koşmak
Fiil
bir şeyi incelerken ince eleyip sık dokumak
Fiil
ince eleyip sık dokumak
Fiil
buhran döneminden geçmek
Fiil
zor günler geçirmek, zor zamanlar geçirmek, zor bir dönemden geçmek
Fiil, Deyim
zor günler geçirmek, zor zamanlar geçirmek, zor bir dönemden geçmek
Fiil, Deyim
daktilo hatalarını düzeltmek için bir metni gözden geçirmek
Fiil
müthiş sıkıntılı anılar yaşamak
Fiil
yarışlara girip bahis oynamak
Fiil
terziye provaya gitmek
Fiil
ölçüsünü aldırmak için terziye gitmek
Fiil
işe otel odasından gidip gelmek
Fiil
doktora sınavına girmek
Fiil
(borsa) birden fırlayış göstermek
Fiil
müthiş bir gribe yakalanmak
Fiil
gemiyi kaderine bırakmak
Fiil
bir şeyi ne hali varsa görsün diye bırakmak
Fiil
bir gemiyi kaderine bırakmak
Fiil
bir konuyu geniş olarak ele almak
Fiil
bir şeyi başarıyla sonuçlandırmak
Fiil
çıkıp hava almak, hava almak için gezinmek.
emekleri boşa gitmek, beyhude uğraşmak.
akın/baskın yapmak.
The officer sent a few of his men on a foray, they brought back several prisoners for questioning.
giysiye yakışacak bir şapka istemek
Fiil