Eyvah! Aman, aman!
Dear me! Olur şey değil! Allah Allah! Yok canım! Ne yazık! Vah vah!
Ben yardımcı olayım.
Sentence
bir program düzenlemek
Verb
aramızda, gizli.
between you and me, I think he's rather stupid: Söz aramızda, bence o aptalın biridir.
(reklamcılık) ortak program
Aman Allahım! Allah Allah! Vah vah! Aman deme (Allahaşkına)! Yarabbi! Sahi mi!
“Mr. S is ill again.” “dear me! I'm sorry to hear that.”
Çılgın Hırsız
Proper Name, Cinema
bu söz benim için de geçerlili mi ?
bir program geliştirmek
Verb
merakımı mazur görün ama ...
yöneticileri geliştirme programı
neme lâzım, ne haddime, asla, kat'iyen, Allah esirgesin, bana göre değil, ben yapamam.
Far be it from me to call him thief: Ona hırsız demek benim ne haddime!
Yapma Allah aşkına!
Sentence
beni görmeyi kafa sına koymuş
kararı beni şahsen etkilemiyor
hafızam beni yanıltmıyorsa
Adverb
yanlış hatırlamıyorsam
Adverb
hafızam beni yanıltmıyorsa
Beni çıldırtıyor/ çileden çıkarıyor.
Bana hitap ediyor.
Sentence
… : bana öyle geliyor ki …
Benim için farketmez.
Sentence
Benim için hepsi bir.
Sentence
Buna akıl erdiremem/aklım ermez.
Beni seviyorsan dostlarımı da seversin.
beni, bana.
He saw me: O beni gördü.
Give me the book: Kitabı bana ver.
He brought me flowers: Bana çiçek getirdi.
Pronoun
(edattan/fiilden sonra) ben.
without me: bensiz, ben olmaksızın.
It's me: Ben'im.
That's me on the left of the photograph: Fotoğrafın solundaki ben'im.
Pronoun
(bazen
my yerine kullanılır):
Did you hear about me getting promoted? Terfi ettiğimi duydun mu?
Pronoun
ilk amacın kişinin kendini tatmin etmesi olduğunu belirten medya sözcüğü
piyasada bulunan bir ürünün taklidi
Biraz komik olacak, ama ...
basü badelmevtten sonra İsanın Mary Magdelene'e görünüşünü tasvir eden resim.
“dokunma! müdahale etme!” ihtarı.
denizaşırı (yabancı) ülkelere yapılan radyo yayın programı
canlandırıcı içki ya da ilaç
program tabanı (bir televizyon programının tahmini maliyeti
bütçe yapımında uzun vadeli hedeflerin dikkate alınması
bir ya da daha çok istasyonun yayınladığı bir radyo ya da televizyon programını alan kişiler ya da hane
halkları ya da nüfusun yüzdesi
Noun
olay sırasına veya bir sahne eserine göre düzenlenmiş müzik
rakip program (başka bir istasyondaki rakip bir radyo ya da televizyon programı
yeniden silahlanma programı
önceden kaydedilmiş program
Deniz havası bana iyi geliyor.
bilmem, bilmiyorum, ne bileyim.
vallahi, billâhi, doğrusu bu, ister inan(ın) ister inanma(yın), şerefim hakkı için.
That's exactly what happened, so help me.
I'll pay you, so help me: Vallahi borcumu ödeyeceğim.
Vallahi, Allah şahidim olsun, namus ve şerefim üzerine yemin ederim.
I swear to tell the truth, so help me God.
! (a) (yemin) Allah şahittir, (b) Allah yardımcım olsun!
İçimden bir ses diyor ki, ...
bu beni çok masrafa sokacak
geçen sefer verdiğinizden
habersiz yapılan sınavda çuvalladım.
bu bana büyük zevk veriyor
Buna akıl erdiremem/aklım ermez.
canım ne zaman isterse, aklıma estiği zaman.
ne diyeceğimi bilemiyorum
kelimeler kifayetsiz kalıyor
söyleyecek söz bulamıyorum
Ben faka basmam! Yağma yok!
You won't catch me doing that again: Bir daha mı, tövbeler tövbesi!
(Vallahi) bunu bilmiyorum.
gene de beni uyarman gerekirdi
Sen benim için yoksun artık!