a a- s

  1. Noun A tipi hisse senetleri
  2. Noun kanunen adi hisse senetlerine bağlı haklardan değişik hakları olan hisse senetleri
  3. ayrıca
  4. B tipi
  5. C tipi vb hisse senetleri de vardır
  6. bu terim çoğunlukla oy hakkı bulunmayan hisse senetlerini belirtmek için kullanılır
..., ama hiç yoktan iyidir.
çocuk işi
Bir Böceğin Yaşamı Proper Name, Cinema
şirket sermayesi
gün de katedilen mesafe
bir günde katedilen mesafe
yevmiye
dekanlık
çok çeşitli ...ler Adjective
uzun zaman.
sefil hayat.
beş günlük sakal
boşuna gayret/zahmet/teşebbüs, sonuçsuz olacağı apaçık bir iş.
to go on a fool's errand: akıntıya
kürek çekmek; sonuçsuz bir işe girişmek.
on beş günlük izin
on beş günlük ihbar
on beş günlük misafirlik
çok çeşitli …ler Noun
latife latif gerek
muazzam/külliyetli para.
cost a king's ransom: muazzam paraya mal olmak.
be worth a king's
ransom: paha biçilememek, çok değerli olmak.
bir dakikalık soluk alma
bir dakikalık soluklanma
bir dakika sessizlik
yürüyerek bir dakikalık mesafede
bir ay vadeli kredi
bir aylık kredi
bir aylık izin
bir aylık maaş
bir aylık ihtiyaç
nazlı, hanım evlâdı.
bir dakikalık uyarı
kolay iş
bir hafta önceden ihbar
bir haftalık mühlet.
bir yıllık garanti
bir yıllık kira
: en kısa zamanda, mümkün olabildiği kadar tez.
: Amerika Hayvanları Koruma Derneği.
kavalyelik etmek Verb
bir belgeye imzasını atmak Verb
a's
A'nın devamlı müşterisi olmak Verb
(US) işvereninden maaşına zam istemek Verb
danışmak Verb
müşteri alacak bakiyesinin devri Noun
bir şirkete hayat sigortası yaptırmak Verb
(Br) bir şirkete hayat sigortası yaptırmak Verb
bir dakikalık uyarı
kaplumbağa hızıyla Adverb
talihinin değişmesini beklemek Verb
birinin kapısını aşındırmak Verb
şikâyetlerini birinin dikkatine sunmak Verb
birini gülümsetmek Verb
protestolara neden olmak Verb
kendine ev almak Verb
(US) Br seyahat çeki
karşısındakinin blöfünü görmek Verb
bir meblağı birinin zimmetine geçirmek Verb
birinin itibarını lekelemek Verb
bir kimsenin adının tasdiki Noun
müteveffanın işini sürdürmek Verb
ölenin işlerini sürdürmek Verb
bir kulübün üyesi olduğunu beyan etmek Verb
bir rakibin itibarını bozucu harekette bulunma
çocuk oyun odası olarak tasarlanmış
zavallı bir durumda ölmek Verb
müflisin mallarını dağıtmak Verb
müflisin mallarını bölmek Verb
bir hesabı kafadan yapmak Verb
işçi ücretlerinde indirim yapmak Verb
ayak sürümek Verb
bir ülkenin kaynaklarını tüketip bitirmek Verb
: gemi bordasında teslim.
= Fellow of the Royal Society of Arts.
hedefine ulaşamamak Verb
reçete yazmak Verb
bir geminin yerini saptamak Verb
bütün çabalarını bir soruna yöneltmek Verb
bir çocuğun karakterine biçim vermek Verb
bir geminin seyrini aksatmak Verb
işleri düzene koymak Verb
organize olmak Verb
toparlanmak Verb
bir borçluya bir haftalık ek süre tanımak Verb
bir ay önceden ihbarda bulunmak Verb
bir aylık ihtar süresi vermek Verb
akıl vermek Verb
birinin konuşmasını yuhalamak Verb
birine bir ay önceden ihbarda bulunmak Verb
bir çocuğun bilgi açlığını gidermek Verb
bir çocuğu yürütmeye çalışmak Verb
gizli planı olmak Verb
kavgaya hazır olmak Verb
kendi ne bir kopyasını ayırmak Verb
asalet unvanına sahip olmak Verb
kafasında çok şey olmak Verb
çok acıkmak Verb
kurt gibi aç olmak Verb
durum çok tuhaf!
yüksek amaç edinmek Verb
bir hafta sonra, haftaya bugün.
iyi ki! çok şükür!
It's a good thing we came home early, before snowstorm started.
iyi ki, bereket versin ki.
It's a good thing I was not home when the fire started.
Biraz serin.
bu bir talih/şans işi.
...mek büyük bir zevk.
...mek büyük bir onur.
Şahane Hayat Proper Name, Cinema
Bayağı zaman oldu.
bakkal dükkânı işletmek Verb
davasını komisyona sunmak Verb
sefalet içinde yüzmek, (it gibi) sürünmek, sefil bir hayat sürmek.
(köpek gibi) sürünmek, sefalet içinde bunalmak, çok sıkıntılı bir hayat sürmek.
çok sıkıntı çekmek, sürünmek, sefalet içinde yaşamak.
iyi bir ders almak, Hanyayı Konyayı öğrenmek.
He's learnt his lesson: (gereken) dersi aldı = ağzının
payını/boyunun ölçüsünü aldı.
geminin yükünü hafifletmek Verb
müflisin işlerini tasfiye etmek Verb
bir müflisin işlerini tasfiye etmek Verb
aylak ve lüks hayat yaşamak Verb
her şeyini bir ata yatırmak Verb
kişinin servetinde gedik açmak Verb
kendi hesabına poliçe keşide etmek Verb
birinin dostluğunu istismar etmek Verb
bir ülkenin dış ticaretini incelemek Verb
vasiyetinde kızına bir ev bırakmayı düşünmek Verb
sümüklüböcek hızıyla hareket etmek Verb
= National Academy of Science.
hiç şansı olmamak Verb
beş para etmemek Verb
parmağını bile oynatmamak Verb
hiçbir şansı olmamak Verb
bir aylık izin almak Verb
bir haftalık izin almak Verb
birinin tutuklanması için ödül vaat etmek Verb
garanti olarak evini göstermek Verb
kendi keyfi için
bir oyundaki rolünü abartılı oynamak Verb
bir dizgicinin hatasını gözden kaçırmak Verb
(Br) müşteri hesabına geçirmek Verb
masasını derleyip toplamak Verb
otomobil ile ağaca toslamak Verb
bir kiracının kirasını yükseltmek Verb
bir firmanın itibarını iade etmek Verb
hiç haber vermeden birinin yerine başkasını atamak Verb
gemi ambarlarını doldurmak Verb
bir memleketin ekonomisini yönetmek Verb
= Strategic Air Command.
= Society for the Prevention of Cruelty to Animals (Hayvanları Koruma Cemiyeti).
öpücükle mühürlendi. (aşk mektubunun sonuna veya zarfın üzerine yazılır). Literature
(teröristler vb. ile mücadele için) özel eğitilmiş ve özel silahlarla donatılmış.
SWAT= S.W.A.T. team:
bu tür polis ekibi (=
Special
Weapons
And
Tactics).
Noun
bir müflisin alacaklılar listesi
biriyle alay etmek Verb
bir belgeye imza atmak Verb
bir işe el atmak Verb
bir rakibin pazarını elinden almak Verb
komşunun ışığına engel olmak Verb
tasfiye bilançosunu sunmak Verb
banka referansı vermek Verb
bir suçlunun ifadesini kuşkuyla karşılamak Verb
bir otomobilin numarasını almak Verb
otomobilin numarasını almak Verb
yazın bir ay izin almak Verb
kuyrukta sıraya girmek Verb
birinin (giysi dikmek için) ölçüsünü almak Verb
vb anlatmak Verb
görevini
işini
bu pek tepeden inme oldu
! Allaha çok şükür! Hamdolsun!
bir dilencinin eline para atmak Verb
mendiline düğüm atmak Verb
işlerini bir avukata emanet etmek Verb
bir tasarıyı zihninde evirip çevirmek Verb
birine manevi baskı yapmak Verb
İki kişi eğlenir, üçüncüsü cansıkar.
United States of America.
United States Army.
Union of South Africa.
United States Air Force.
şirket arabasının kullanımı
Women's auxiliary Army Service. Adjective
bir ülkenin savunma mekanizmasının zayıflığı
İstenirse herşey olur. Sentence
(bir kadını) evlenmeye razı etmek.
iki adımlık mesafede
bir taş atımı uzaklıkta
Abbreviation for "joint-stock company" Management