koroner arter bypass ameliyatı
Noun, Medicine
koroner bypass ameliyatı
Noun, Medicine
bypass ameliyatı
Noun, Medicine
kalp-akciğer makinesi
Noun, Medical Equipment
koroner arter bypass ameliyatı
Noun, Medicine
koroner bypass ameliyatı
Noun, Medicine
bypass ameliyatı
Noun, Medicine
koroner arter bypass ameliyatı
Noun, Medicine
koroner bypass ameliyatı
Noun, Medicine
bypass ameliyatı
Noun, Medicine
gastrik bypass
Noun, Medicine
mide bypass ameliyatı
Noun, Medicine
koroner arter bypass ameliyatı
Noun, Medicine
koroner bypass ameliyatı
Noun, Medicine
bypass ameliyatı
Noun, Medicine
gastrik bypass
Noun, Medicine
mide bypass ameliyatı
Noun, Medicine
köprülemek
Verb, Medicine
çevre yolu, tali yol, yan geçit.
Take the bypass = by-pass to avoid the traffic in the center of town.
yan boru, türev/tâli boru.
yan geçit, kısayol, şönt.
bypass = by-pass capacitor/condenser: yan-geçit sığacı.
Electronics
uğramamak, yanından geçmek, yan-geçitten/yanyoldan/çevre yolundan gitmek.
Let's bypass = by-pass the town with all its traffic.
(gaz, sıvı) yan borudan geçirmek.
(bir maksada varmak için) engellerden kaçınmak, (başkalarının fikir ve eleştirmelerini) ka'le almamak,
başkasına danışmamak, atlamak.
He bypass = by-passed the foreman and took his grievance straight to the manager.
yan geçit sağlamak, şöntlemek.
Electronics
yan geçit
Noun, Environment-Ecology
trafiği başka yola vermek
Verb
trafiği başka yola vermek
Verb