itibarıni tehlikeye düşürmek
Verb
itibarını tehlikeye düşürmek
Verb
bir taahhüde girmeye hazır olma
(US) bir taahhüde girmeye hazır olma
bir kanun tasarısını kurula sunmak
Verb
binaya zorla girerek hırsızlık yapmak
Verb
bir borçluyu hapse atmak
Verb
dolandırıcılık yapmak
Verb
bir fonu kayyumların bakımına bırakmak
Verb
bir tutukluyu duruşmaya göndermek
Verb
bir mahpusu duruşmaya çıkarmak
Verb
ciddi bir suç işlemek
Verb
günah işlemek
Verb, Religion-Faith
günaha girmek
Verb, Religion-Faith
hırsızlık suçu işlemek
Verb
bir hırsızlık suçu işlemek
Verb
(US) bir ihlalde bulunmak
Verb
hileli iflas fiilinde bulunmak
Verb
görgü kurallarına uymayacak biçimde hareket etmek
Verb
(adalet mensupları) görevleri kötüye kullanmak
Verb
düzensiz bir hareket yapmak
Verb
...'in haklarını ihlal etmek
Verb
kanuna aykırı hareket etmek
Verb
cinayet dışında her suçu işlemek
Verb
ilgili mahkemeye sevk etmek
Verb
sahtecilik sahtekârlık yapmak
Verb
kendini savunurken adam öldürmek
Verb
vatanseverlik bahanesiyle cinayet işlemek
Verb
(umumî yerlere konulan ilân) kirletmeyiniz: (a) işemek yasaktır, (b) çöp atmak yasaktır.
vardığı kararı ilân etmek
Verb
bir karara varıp bunu ilân etmek, fikrini/mütaleasını açıklamak, çok kesin söylemek, söz vermek, kendini
taahhüt altına sokmak.
He is committed to helping poor.
kendini adamak, hasretmek, vakfetmek.
I committed myself to write the most comprehensive English-Turkish Dictionary.
kanunlara karşı gelmek
Verb
yalan yere yemin etmek
Verb
tanık sıfatıyla yalan yere yemin etmek
Verb
izinsiz eser kopya etmek
Verb
siyasi hayatını tehlikeye atmak
Verb
tecavüz suçu işlemek
Verb
birinin akıl hastanesine kapatmak
Verb
birine birşey yapmayı taahhüt etmek
Verb
birine birşey yapma taahhüdünde bulunmak
Verb
birini hapse göndermek
Verb
birini hapse göndermek
Verb
birini birşeye bağlamak
Verb
birini birşey taahhüdü altına sokmak
Verb
birini bir yere hapsetmek
Verb
birini birşeye yükümlü kılmak
Verb
birini bir yere yatırmak
Verb
birini bir yere kapatmak
Verb
birini bir kimsenin bakımına terk etmek
Verb
birşeyi yazılı hale getirmek
Verb
birşeyi kâğıda dökmek
Verb
bir şeyi kâğıda dökmek
Verb
birşeyi yazıya dökmek
Verb
bir şeyi yazıya dökmek
Verb
zehir içerek intihar etmek
Verb
bir kriz esnasında intihar etmek
Verb
ezberlemek.
to commit a poem to memory.
yazmak, yazıya dökmek, kayda geçirmek.
bir şeyi birinin bakımına havale etmek
Verb
birini birinin korumasına vermek
Verb
birinin bakımına terk etmek
Verb
birinin bakımına emanet etmek
Verb
birini sanık durumuna sokmak
Verb
birini mahkemeye vermek
Verb
adam öldürmek kastıyla tecavüz
cinayet işlemek kastıyla tecavüz
ırza geçmek niyetiyle tecavüz
suça teşebbüs
Noun, Criminal Law
suç işleme özgürlüğü
Noun, Law
suç işlemek niyetiyle dolaşmak
Verb
birini yalan yere tanıklık etmeye teşvik etmek
Verb
ortaklık sözleşmesini ihlal etme
(borca karşılık parayı/malı vb.) haczetmek.