commit

  1. Transitive Verb tevdi/emanet/teslim etmek, emniyet/havale etmek.
    to commit one's soul to God: ruhunu Allaha teslim etmek.
  2. Transitive Verb söz vermek, ahdetmek, hasretmek, vakfetmek, tahsis etmek.
    The government committed itself to spending
    $20 million on new schools.
  3. Transitive Verb taahhüt etmek, zorunda kalmak, mecbur olmak.
    without committing myself: bir taahhüt altına girmeksizin, ihtiyat kaydıyla.
  4. Transitive Verb (yasal yollardan) cezaevine/hastahaneye/tımarhaneye yerleştirmek.
    to commit to prison: hapsetmek.

    to commit someone to a mental hospital: birisini tımarhaneye yerleştirmek.
  5. Transitive Verb elden çıkarmak, yoketmek.
    to commit a manuscript to the flames: müsveddeyi yakmak.
  6. Transitive Verb (suç vb.) işlemek, yapmak, etmek, irtikâp etmek.
    to commit a crime: cürüm işlemek.
    to commit
    an error: hata yapmak.
    to commit suicide: intihar etmek.
    to commit a perjury: yalancı tanıklık yapmak.
  7. Transitive Verb (mecliste yasa tasarısını vb.) komisyona havale etmek.
itibarıni tehlikeye düşürmek Verb
itibarını tehlikeye düşürmek Verb
işlemek Verb
uygunsuz davranmak Verb
bir taahhüde girmeye hazır olma
(US) bir taahhüde girmeye hazır olma
bir kanun tasarısını kurula sunmak Verb
eşeklik etmek Verb
binaya zorla girerek hırsızlık yapmak Verb
cürüm işlemek Verb
suç işlemek Verb
bir suç işlemek Verb
bir borçluyu hapse atmak Verb
bir hata işlemek Verb
kabahat etmek Verb
cürüm işlemek Verb
dolandırıcılık yapmak Verb
bir fonu kayyumların bakımına bırakmak Verb
hata yapmak Verb
cinayet işlemek Verb
bir cinayet işlemek Verb
korsanlık yapmak Verb
bir tutukluyu duruşmaya göndermek Verb
bir mahpusu duruşmaya çıkarmak Verb
ciddi suç işlemek Verb
ciddi bir suç işlemek Verb
günah işlemek Verb, Religion-Faith
günaha girmek Verb, Religion-Faith
hırsızlık suçu işlemek Verb
bir hırsızlık suçu işlemek Verb
haksız fiil işlemek Verb
(US) bir ihlalde bulunmak Verb
zina yapmak Verb
hileli iflas fiilinde bulunmak Verb
görgü kurallarına uymayacak biçimde hareket etmek Verb
(adalet mensupları) görevleri kötüye kullanmak Verb
hata işlemek Verb
düzensiz bir hareket yapmak Verb
suç işlemek Verb
bir suç işlemek Verb
suç işlemek Verb
...'in haklarını ihlal etmek Verb
kanuna aykırı hareket etmek Verb
ateşlemek Verb
kundakçılık yapmak Verb
hırsızlık yapmak Verb
hırsızlık yapmak Verb
suç işlemek Verb
casusluk etmek Verb
cinayet dışında her suçu işlemek Verb
aşırılığa kaçmak Verb
aşırılık yapmak Verb
ilgili mahkemeye sevk etmek Verb
sahtecilik sahtekârlık yapmak Verb
sahtekârlık yapmak Verb
kendini savunurken adam öldürmek Verb
emniyet etmek Verb
adam öldürmek Verb
cinayet işlemek Verb
vatanseverlik bahanesiyle cinayet işlemek Verb
(umumî yerlere konulan ilân) kirletmeyiniz: (a) işemek yasaktır, (b) çöp atmak yasaktır.
vardığı kararı ilân etmek Verb
bağlamak Verb
bir şeye söz vermek Verb
karara varıp
bir karara varıp bunu ilân etmek, fikrini/mütaleasını açıklamak, çok kesin söylemek, söz vermek, kendini
taahhüt altına sokmak.
He is committed to helping poor.
kendini adamak, hasretmek, vakfetmek.
I committed myself to write the most comprehensive English-Turkish Dictionary.
zorbalık kullanmak Verb
kanunlara karşı gelmek Verb
edepsizce davranmak Verb
yalan yere yemin etmek Verb
tanık sıfatıyla yalan yere yemin etmek Verb
çalmak Verb
izinsiz eser kopya etmek Verb
siyasi hayatını tehlikeye atmak Verb
tecavüz etmek Verb
tecavüz suçu işlemek Verb
soygun yapmak Verb
birinin akıl hastanesine kapatmak Verb
birine birşey yapmayı taahhüt etmek Verb
birine birşey yapma taahhüdünde bulunmak Verb
birini hapse göndermek Verb
birini hapse göndermek Verb
birini birşeye bağlamak Verb
birini birşey taahhüdü altına sokmak Verb
birini bir yere hapsetmek Verb
birini birşeye yükümlü kılmak Verb
birini bir yere yatırmak Verb
birini bir yere kapatmak Verb
birini bir kimsenin bakımına terk etmek Verb
ezberlemek Verb
birşeyi yazılı hale getirmek Verb
birşeyi kâğıda dökmek Verb
bir şeyi kâğıda dökmek Verb
birşeyi yazıya dökmek Verb
birşeyi yazmak Verb
bir şeyi yazıya dökmek Verb
kendini öldürmek Verb
intihar etmek Verb
zehir içerek intihar etmek Verb
bir kriz esnasında intihar etmek Verb
hırsızlık etmek Verb
ezberlemek.
to commit a poem to memory.
yazmak, yazıya dökmek, kayda geçirmek.
yazmak, not etmek.
hapsetmek Verb
bir şeyi birinin bakımına havale etmek Verb
birini birinin korumasına vermek Verb
birinin bakımına terk etmek Verb
birinin bakımına emanet etmek Verb
birine emanet etmek Verb
birini sanık durumuna sokmak Verb
birini mahkemeye vermek Verb
ihanette bulunmak Verb
bağlanmak Verb
taahhüt etmek Verb
adam öldürmek kastıyla tecavüz
cinayet işlemek kastıyla tecavüz
ırza geçmek niyetiyle tecavüz
soygun niyetiyle tecavüz
suça teşebbüs Noun, Criminal Law
suç işleme özgürlüğü Noun, Law
suç işlemeye ehil olmama
suç işlemek niyetiyle dolaşmak Verb
birini yalan yere tanıklık etmeye teşvik etmek Verb
ortaklık sözleşmesini ihlal etme
(borca karşılık parayı/malı vb.) haczetmek.