hoşlandığı sürece.
office held during our pleasure: (Kraliçe) arzumuza bağlı görev.
okulda teneffüs sırasında
(hâkim) kaydı hayat şartıyla
mevkii işgal ettiği sırada
mevkii işgal ettiği sırada
'nın egemenliği sırasında
işbu belgenin yürürlükte olduğu süre içinde
Adverb, Law
suçun işlenmesi sırasında katılan feri fail
tamirat süresince kapalı olmak
Verb
biri yokken işleri idare etmek
Verb
bir kriz esnasında intihar etmek
Verb
sınavda kopya çekmek
Verb
reşit olmadan önce yapılan borçlar
buhranda iflas etmek
Verb
(Br) Kraliçe için çalışmak
Verb
savaş sırasında düşman yayın istasyonuna parazit yapmak
Verb
düşman radyo istasyonlarını savaş sırasında bozmak
Verb
bir ekonomik krizde işçileri çıkarmak
Verb
ifade alma ve sorguda yasak usuller
Noun, Law
evlilik gereği iktisap olunan mal varlığı
evlilik gereği iktisap olunan mal
tatil diye daha yüksek fiyat istemek
Verb
ömür boyu bir evde yaşamak
Verb
satışların yoğun olduğu mevsimde yüksek fiyat istemek
Verb
seçim sırasında seçmenleri kendi tarafına çekmek
Verb
cepken
Noun, Clothing-Fashion
Uluslararası Nakliyat Esasında Hayvanların Korunmasına Dair Avrupa Sözleşmesi
Noun, International Law