emasculate

  1. enemek, burmak, iğdiş/hadım etmek.
  2. zayıflatmak, kuvvetten düşürmek, erkekliğini kaybettirmek, erkeklikten yoksun kılmak.
  3. (bazı kısımları çıkararak/sansür ederek) edebî bir yazıyı hafifletmek, etkisini azaltmak, kısırlaştırmak.

    The editor emasculated the speech by cutting its strongest passages.
  4. hadım, erkekliği olmayan.
  5. zayıf, kuvvetsiz, güçsüz.