intercede

  1. Intransitive Verb aracılık/tavassut etmek, ara(larını) bulmak, barıştırmak.
oğlu ile babasının arasını yapmak Verb
.: (birisi için) ötünmek, şefaat etmek.
He interceded with the governor for me, and I was saved. To
intercede with the father for (on behalf of) the daughter.