line-up

  1. Noun sıra, dizi, saf,
    k.d. kuyruk, 2. dizilmiş/sıraya girmiş insanlar.
  2. Noun tanık veya mağdurun suçluyu tanıyabilmesi için sanıkların dizildiği sıra.
  3. Noun sp. oyuncu listesi.
  4. Noun belirli bir amaç için çalışan kimselerin veya şirketlerin oluşturduğu birlik.
tertip
dizi
ilk onbir Noun, Sports
takımlar Noun, Sports
fotoğraf teşhis işlemi Noun, Law
sıra, dizi, saf,
k.d. kuyruk, 2. dizilmiş/sıraya girmiş insanlar. Noun
tanık veya mağdurun suçluyu tanıyabilmesi için sanıkların dizildiği sıra. Noun
sp. oyuncu listesi. Noun
belirli bir amaç için çalışan kimselerin veya şirketlerin oluşturduğu birlik. Noun
dizilmek, sıralanmak, sıraya girmek, sıra olmak.
line up for inspection. Intransitive Verb
toplamak, sağlamak, temin etmek.
line up support for a candidate. Intransitive Verb