aylak, boş gezen, haylaz, iş görmekten ve sorumluluktan kaçınan kimse.
kendi hesabına yabancı ülkelerden mal alan
kendi ülkesinde stoklayan ve satın alma dolayısıyla tüm riski üstlenen ithalatçı tüccar
ticaret ahlâkı/töresi.
Noun
toprak mahsulleri tüccarı
toprak mahsullüleri tüccarı
borçlarını ödeyebilecek durumda olan tüccar
denizaşırı ülkeler spekülatörü
kıymet takdir eden gümrük memuru
(hazine) gümrük muhammini
(US) kıymet takdir eden gümrük memuru
şirketleri ele geçirmek amacıyla bankların kendi paralarını kullanmaları
Noun
deniz ticaret filosu
Noun
uluslararası ticaretle uğraşan tüccar loncaları
Noun
ticari gemi (mal ve yolcu taşıyan ancak belli bir filoya ait olmayan gemi
ticaret filosu: bir milletin ticaret gemilerinin tümü.
Noun
ticaret gemileri kaptan, zabitan ve tayfaları.
Noun
silah yapımcıları ve tüccarları
Noun
çok zengin ve nüfuzlu tüccar.
Noun
toplu olarak yük ve yolcu gemileri
Noun
denizde yük yolcu taşıma ve ticaret işlerinde kullanılan tekne
(istatistik) emtia sepeti
silahlandırılmış ticaret gemisi
bir deniz ticaret gemisini boşaltmak
Verb
açıklayıcı belgede bir tüccarın adı ve adresindeki baskı hatası
Noun