merchant

English-Turkish Translation

  1. Noun, Banking üye işyeri
  2. Noun tacir
  3. dükkâncı, dükkân/mağaza sahibi, perakendeci, perakende tüccarı/taciri/satıcı.
  4. tecimsel, ticarî, tüccar+.
  5. ticaret filosu+/gemisi+, deniz ticareti+.
    merchant navy: deniz ticaret filosu.
    a merchant seaman:
    tüccar gemisinde çalışan denizci.
    merchant ship: şilep, ticaret gemisi.
    merchant shipping: deniz taşımacılığı.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

bankrupt merchant
müflis tüccar
builder's hardware merchant
nalbur
coal merchant
kömür tüccarı
colonial merchant
sömürge tüccarı
commission merchant
toptancı. Noun
committee merchant
tüccarlar birliği
export merchant
ihracatçı tüccar
export merchant
ihracat acentesi
export merchant
ihracat firması
feather merchant
aylak, boş gezen, haylaz, iş görmekten ve sorumluluktan kaçınan kimse.
forwarding merchant
nakliye ambarcısı
forwarding merchant
nakliyeci
grain merchant
zahire tüccarı
greedy merchant
bezirgân
import merchant
kendi hesabına yabancı ülkelerden mal alan
import merchant
kendi ülkesinde stoklayan ve satın alma dolayısıyla tüm riski üstlenen ithalatçı tüccar
import merchant
ithalatçı tüccar
itinerant merchant
seyyar tüccar
itinerant merchant
seyyar satıcı
large merchant
toptancı
law merchant
ticaret ahlâkı/töresi. Noun
law merchant
ticaret hukuku Noun, Law
lumber merchant
keresteci
marine insurance merchant
deniz sigortası simsarı
produce merchant
toprak mahsulleri tüccarı
produce merchant
toprak mahsullüleri tüccarı
retail merchant
perakendeci tüccar
scrap merchant
hurda tüccarı
silk merchant
ipekçi
solvent merchant
borçlarını ödeyebilecek durumda olan tüccar
speculative merchant
riske giren tüccar
speed- merchant
hızlı hareket eden kişi
speed- merchant
hızlı araç kullanan kişi
timber merchant
kereste tüccarı
tobacco merchant
tütün tüccarı
transient merchant
seyyar satıcı
turn merchant
tüccar olmak Verb
wholesale merchant
toptancı tüccar
wine merchant
şarap tüccarı.
wool merchant
yün tüccarı
merchant adventurer
denizaşırı ülkeler spekülatörü
merchant appraiser
kıymet takdir eden gümrük memuru
merchant appraiser
(hazine) gümrük muhammini
merchant appraiser
(US) kıymet takdir eden gümrük memuru
merchant apprentice
tüccar çırağı
merchant bank
tüccar banka
merchant bank
ticaret bankası.
merchant banker
ticaret bankası Noun
merchant banking
şirketleri ele geçirmek amacıyla bankların kendi paralarını kullanmaları Noun
merchant banking
(US) ticaret bankacılığı
merchant captain
ticaret gemisi kaptanı
merchant flag
ticaret gemisi bayrağı
merchant flag
deniz ticaret bayrağı
merchant fleet
deniz ticaret filosu Noun
merchant guild
uluslararası ticaretle uğraşan tüccar loncaları Noun
merchant man
ticari gemi (mal ve yolcu taşıyan ancak belli bir filoya ait olmayan gemi
merchant marine
deniz/ticaret filosu.
merchant marine
ticaret filosu: bir milletin ticaret gemilerinin tümü. Noun
merchant marine
ticaret gemileri kaptan, zabitan ve tayfaları. Noun
merchant middleman
komisyoncu
merchant of death
silah yapımcıları ve tüccarları Noun
merchant of death
s ölüm tacirleri Noun
merchant prince
çok zengin ve nüfuzlu tüccar. Noun
merchant seaman
deniz ticaret mensubu
merchant service
deniz ticareti
merchant ship
ticaret gemisi
merchant shipper
ihracatçı tüccar
merchant shipper
(Br) ihracatçı tüccar
merchant shipping
toplu olarak yük ve yolcu gemileri Noun
merchant shipping act
deniz ticaret kanunu
merchant tailor
tüccar terzi
merchant trading
toptancılık
merchant venturer
spekülatör
merchant vessel
ticaret gemisi
merchant vessel
gemi
merchant vessel
denizde yük yolcu taşıma ve ticaret işlerinde kullanılan tekne
merchant's accounts
tüccar muhasebesi Noun
merchant's basket
(istatistik) emtia sepeti
merchant's clerk
tüccar kâtibi
merchant's goods
ticari emtia
merchant's house
bonmarşe
merchant's office
büro
merchant's office
kontuvar
merchant's prices
toptancı fiyatları Noun
armed merchant cruiser
silahla donatılmış şilep
armed merchant cruiser
silahlandırılmış ticaret gemisi
discharge a merchant vessel
bir deniz ticaret gemisini boşaltmak Verb
export commission merchant (house
ihracat komisyoncusu
export commission merchant (house)
ihracat komisyoncusu
poor merchant description
açıklayıcı belgede bir tüccarın adı ve adresindeki baskı hatası Noun
the lowest price (at which a merchant will sell sth
olacak
English-Turkish phrases from Zargan's own database